NEW YORK.. NEW YORK.. Yeme içmenin bizim için bu denli sıkıntı olduğu nadir yerlerden. Asya’ da bile bu kadar zorlanmadık desek yeridir.. Neden acaba diye şaşırıyorsanız, haklısınız, zira biz de çok şaşkınız.

Bu yazıda ‘Nerede, Ne yenir?’den ziyade bizim New York’ ta yeme içme üzerine değerlendirmelerimizi de yazmak istiyoruz. Yazının devamında tabii ki mekan önerileri yazacağız ama öncelikle yolculuk planı yapanlara hazırlık niyetinde ön bilgi vermek daha iyi olur diye düşünüyoruz.

Öncelikle New York fast food olayında çığır atlamış durumda. Evet fast-food kültürünün doğduğu bir şehrin bu kültürü daha da ilerletmiş olmamasına şaşırmamak lazım. Bizim Very Fast Food dediğimiz bu akımda neredeyse tüm restorant ve kafelerin mobil uygulaması ya da direkt web sitesi üzerinden ve hatta camekanlarında yapıştırdıkları QR kodu ile sipariş oluşturuyorsunuz. Siz daha hedefe yol almışken verdiğiniz siparişiniz hedefe vardığınızda hazır olmuş oluyor. Söz yok, sohbet yok, cüzdan çıkartma derdi yok. Eğer nereye gideceğinizi ve ne yiyip içeceğinizi biliyorsanız bu yöntemi tabii ki tavsiye ederiz. Kesinlikle gitmek üzere listenize eklediğiniz yerler için emin olun upuzun kuyruklar ile karşılaşacaksınız. Çünkü instagramda ya da internette tavsiye edilen mekanlar NY seyahatine çıkan herkesin listesindeki ortak yerlerden olacak. Dolayısıyla beklemek istemiyorsanız veya bir kahve almak için sıraya girip, hele de ingilizceniz yoksa dert anlatmak çilesiyle uğraşmak istemiyorsanız bizce bu alternatifi değerlendirin.

Biz adam akıllı oturup yemek yiyeceğimiz bir restorant bulamadık! Maalesef! Gittiğimiz dönemde hava sürekli yağmurlu ve soğuk geçti. Dolayısıyla bir yerlerde oturup hem dinlenmek hem de yağmurdan kaçmak istedik ama ne mümkün! Soho, Central Park Civarı, hatta Times Square bile diğer Avrupa ülkeleri gibi restorant çeşitliliğine sahip değil. Açıkcası Fas’ ta bile daha fazla restorant bulmak mümkün. Garanti lezzetlerden Shake Shack, Mc Donalds, Wendy’ s gibi fast food restorantlarından bir çoğu sadece take-away yani “Al git” mantığı ile hizmet veriyor. Ama dinlenme ihtiyacı ve az sonra değineceğim özellikle tuvalet gibi sebeplerden dolayı bir yerde oturmak isterseniz çok ince aramanız gerekiyor.

Yolda yürürken bir şeyler yemek pek adetimiz değil ama kahve termoslarımızı her daim yanımızda taşırız o ayrı. New York’ ta da yaz – kış (hatta sağanak yağmurun altında bir ellerinde şemsiye olmasına rağmen) herkesin elinde buzlu içecekler, kahve termosları ya da şu meşhur bubble tea ve pipetli bardakları görmek şaşırtmadı. Filmlerden de alışkın olduğumuz ve tabii ki ülkece anında kaptığımız bir trend ne de olsa.. Ama bu kadar hızlı akan bir şehirde sürekli bir şeyler içerek yürüyen -hatta koşan- insanlar hiç mi sıkışmıyorlar diye düşünmeden edemedik. 1 haftalık New York gezimizde umuma açık bir tuvalet bulmak tam bir çile haline dönüştü ki artık yanımızdan ayırmadığımız termosta kahvelerimizi bile otelde bırakıp çıkmaya başladık.

Yürürken yeme demişken hızlıca bahsedelim. Sokaklarda, yol kenarlarında bretzel, burger, içecek vs satan seyyar arabalar mevcut. Hem yüksek ses açtıkları müzikten hem de etrafa saldıkları kokudan fark etmemek mümkün değil. Restoranlara göre tabii ki daha hesaplı bir alternatif. Güvenilir mi, yenir mi derseniz evet. NYC’ de tüm restorant ve kafeler A-B-C şeklinde sertifika harfleri ile işaretlenmiş durumda. Bakanlıkça takip edilip, denetlenen işletmeler hijyen ve diğer kurallara göre A harfi almışsa çok rahat bir şekilde tercih edebilirsiniz. C harfi alan işletmeler anında kapatılıyor, B harfi alanlar ise denetime devam, eksiklerini giderirlerse A alıp hayatlarına devam ediyorlar ya da C alıp kapatılıyorlar. Yani nerede yerseniz yiyin muhakkak tabela ya da camekanlarındaki bu harflere dikkat edin.

Alternatif ucuz yemeklerden bir tanesi de 99 cent’ e satılan dilim pizzalar. Biz denedik memnun kaldık açıkcası. Hem hızlı, hem de lezzetliydi. Ayrıca tabii ki ucuz da.

Gelelim şu vergi ve bahşiş olayına.. Bu iki unsur her şeyde ve her yerde geçerli arkadaşlar. 5 dollar shop’ tan alışveriş yapsanız da bizde kasa yanındaki sadaka kutusu mantığı ile donation yani bağış talep ediyorlar. Onlar istemeye utanmadı ama biz veremem demekten utandık. 1 poşet şekere 3 dolar verdiysek 3 dolar da bağış yaptık! Bizde 1 milyoncular gibi bir yer düşünün bu arada yani.. Mesela bir restorana gidiyorsunuz gelen hesaba vergi %20 ekliyorlar. Bahşiş ne kadar vereceksiniz diye soruyorlar. Biz mesela vergi dahil hesap 97 dolar tutunca (4 kişi için) dedik ” AA sorry o zaman 100 dolara tamamlayalım.” Garson o kadar nefretle baktı ki anlatamam. Normalde %15-20 alıyoruz diyor. Yani neredeyse 20 dolar daha istiyor üzerine. Var mı böyle zorbalık. Açıkcası biz görmedik ve inanılmaz sinirlendik.

Gezinin 2-3. gününden sonra hem dışarıda yiyip içme hem de şu zorbalıkla talep edilen bahşiş muhabbeti canımızı sıktı, yağmuru da bahane edip internetten direkt odaya sipariş vermeye başladık. Tabii ki amazon.go uygulamasında da bahşiş bırakıyorsunuz. Bizde zavallı kuryeler yağmurun, karın altında bisiklet ya da motorlarıyla sipariş yetiştirmeye çalışıyor, geç geldi de yemek soğudu diye şikayet ediyorsunuz ya. Etmeyin diye söylüyoruz. Kimse en azından boğazınıza yapılıp size bahşiş dayatması yapmıyor.

Bu kadar ön bilgi yeterli olduysa şimdi biraz da biz ne yedik nereleri tavsiye ediyoruz o fasla geçelim mi? 🙂

Bu yazıyı aslında bölümlere ayırmak mantıklı olacak. Şöyle ki donut, bagel, Chenese, American, İtalyan, coffee, cheesecake, hamburger vs derken alternatifler aslında kısıtlı.

Bizim gibi kahveciler için önerimiz Sturbucks ilk tercihiniz olsun. Oturacak alanları ve WC’ si sebebiyle Sturbucks’lar burada ayrıcalıklıymış hakikaten. Biz ilk birkaç gün daha iyi bir kahveci buluruz, Sturbucks zaten bildiğimiz yer diye düşünüp New York’ ta İtalya mantığı yürütmüşüz ve yanıldık tabii ki. O yüzden canınız kahve çekti, karşınızda Sturbucks var, durmayın girin!

Bölge bölge güzel kahve ve tatlıcı mekanları için de aşağıda hazırladığımız haritalara bakabilirsiniz.

Dumbo bölgesinde; Köprü manzaraları eşliğinde kahve ve bagel keyfi yapabileceğiniz mekanlar; Russ& Daughters, Ess-a-bagel time out, %100 Arabica. Haritaya fazladan bit pazarı ve Brooklyn Heights yürüyüşü de ekledik.. Link için tıklayınız ==> https://maps.app.goo.gl/wqgFKnaMJAsXr71Z6

Central Park etrafında iseniz, Absolute Bagels, Blue Bottle Coffee, Levain Bakery, Roberta’s ve Vinnie’s pizza tavsiye ettiğimiz yerlerden. Bu arada bir çok mekanın şubesi de var. Yani illa ki bu noktadakine gitmeniz lazım diye düşünmeyin. Herhangi bir yerde bu isimler karşınıza çıkarsa değerlendirebilirsiniz. Rota için buraya tıklayabilirsiniz ==> https://maps.app.goo.gl/8fpiQGiqykncuUtP6

Chealsea etrafında iseniz burada düzenlenen Chealsea Market’e uğrayabilirsiniz Hem yeme içme alternatifleri hem de NYC’ nin ikinci büyük kapalı bit pazarı burada. Gitmeden websitesinden açık olduğu gün ve saatleri incelemeyi unutmayın. Intelligentsia Coffee, Black Seed Bagels, Lady M Cake Boutique çok tavsiye edilen (ve yine başka lokasyonlarda şubelerine denk geleceğiniz) yerlerden. Rota için tık tık ==> https://maps.app.goo.gl/J6CtoSY1n2kBtwGa7

Union square civarını keşfetiyorsanız; Dominique Ansel Bakery, Sadelle’s New York, The Doughnut Project, Buvette Gastrotheque, Joe’s Pizza, Citizens Of Chelsea, Devoción, Katz’s Delicatessen. Bu mekanların isimlerine denk gelirseniz çok düşünmeyin. Rota ==>https://maps.app.goo.gl/1QwG6sRKXWC9wpoZ7

Son olarak NYC’ de Roof top mekanlarından da kısaca bahsedelim. Öncelikle güzel haber şehirde roof top mekan için ince aramalar yapmak gerekmiyor. Hemen hemen her konumda en az 2-3 tane mekan bulabilirsiniz. Konaklama yaptığınız yere, mekanın baktığı manzaraya göre tercih edebileceğiniz yerler mevcut. Sadece gitmeden rezervasyon yaptırmanızda fayda var. Birçok mekan walk-in yani geçerken uğradım müşterisi kabul etmiyor. Bu yüzden masanızı online olarak ayırtmanız şart. Bazı mekanlarda min. harcama zorunluluğu varken bazı mekanlarda walk in için bile rezervasyon yapma şartı var. Bu arada birçok roof top restorantın üstü açık. Yani bizim gibi bir havaya denk gelirseniz yandınız. Sosyal medyadan bizi takip edenler hatırlayacaklardır bizim gittiğimiz tarihte Olağanüstü hal- Sel uyarısı vardı (25 Eylül 2023 haftası) ve rezervasyon yaptırdığımız mekandan kapalı olacaklarına dair email bildirimi gelmişti. İşte, bütün bu varyasyonları değerlendirip hem yemeğin hem de manzaranın tadını çıkartabileceğiniz çok hoş mekanlar bulabilirsiniz.

İlgili yazılarımız;

Şimdiden iyi tatiller ve afiyet olsun efenimm 🙂

Yorum Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.