Deniz, Kaplıca, Milli Park, Tarihi Köyler, Şelale ve Göller ile dolu bir tatil..
Anadolu’nun Ege Denizindeki en kuzey körfezi olan Edremit Körfezi kıyısını oluşturan Kaz Dağı ve Madra Dağları arasında kalan bir bölge. Çanakkale ve Balıkesir arasında yer alıyor. Behramkale, Ayvacık, Küçükkuyu, Altınoluk, Akçay, Ayvalık, Sarımsaklı gibi birçok yerleşim yeri sahil şeridinde uzun plajlara sahip. Bunlar dışında zeytin ağaçları ile dolu ormanlık alanları, şelale ve gölleri ve hatta termal su kaynakları ile doğal bir zenginliğe sahip bir bölgedir.
Hasanboğuldu mesire alanı, Sutüven Şelalesi, Şahindere kanyonu, Kazdağı Millî Parkı, Kazdağı Zirvesi, Assos antik kenti, Antandros antik kenti, Şeytan Sofrası, Mıhlı Çayı Şelalesi, Tahtakuşlar Etnografya Müzesi, Babakale köyü-Osmanlı Kalesi, Adatepe köyü-Zeus Sunağı ve Alibey (Cunda) adası bölgenin en turistik yerlerinden. Midilli ve Ayvalık arasındaki düzenli feribot seferleri ile daha fazla dikkat çekmeye başlayan bölgenin gezilecek yerleri saymakla bitmiyor.
Ege denizinin soğuk suları, dağlık alanlardaki ağaçların getirdiği serinlik, gün geçtikçe popüler hale gelen sahil şeridi ve konaklama imkanlarının çeşitliliğinin artması ile kısa süreli tatiller için oldukça cazip hale gelen bu bölgede önerilerimizi paylaşmak istedik.
Edremit Körfezi Gezi Önerilerimiz:
- Kazdağlarında zaman geçirin:
Kazdağları bu bölgede gitmezseniz döveriz denilecek bir yer zira burası sadece bölgenin değil Türkiye’nin en önemli değerlerinden. Antik dönemlerde İda Dağı olarak anılan dağ, 21,452 hektarlık bir alanda yer alan oksijen kaynağımız. Kazdağları Milli Park statüsünde ve giriş ücreti var. Alana iki noktadan ulaşım sağlayabiliyorsunuz ancak sadece bir tanesinden araç ile giriş yapılıyor. Kişi başı 20 TL, araç için de 50 TL gibi makul bir ücreti var. Milli park içinde kamp yapılabildiği gibi rehberli ya da rehbersiz gezmek de mümkün. Park içerisinde buz gibi suların oluşturduğu doğal havuz alanlarına girmek biraz cesaret istiyor ama yine de suların başında, ağaçlar tarafından oluşturulan doğal gölgelik alanlarda oturmak bile çok keyifli. Adeta ruhunuzu dinlendiren ve doğaya tekrar tekrar aşık olmanızı sağlayan muhteşem bir yer. Hasan Boğuldu şelalesi ve göleti, Sütüven Şelalesi zaten turunuz sırasında göreceğiniz yerlerden. Yürüyüş yolunun bir kısmında yöresel ürünlerin satıldığı tezgahlardan alışveriş yapabilir, çay bahçesinde dinlenebilirsiniz. Kazdağları efsanesini merak ediyorsanız buraya tıklayabilirsiniz.
- Kazdağları eteklerinde yer alan birbirinden güzel köyleri gezin..
Köy meydanlarında zaman geçirin, sokaklarında tur atın. Mesela Adatepe köyü, Çamlıbel, Zeytinli köyü kesinlikle gidilmesi gerekenlerden. Köy kahvelerinde çay kahve içmek, yerel halk ile sohbet etmek inanılmaz keyifli. Daracık sokak aralarında eski yapıların arasında zamanda yolculuk yapıyor hissi yaşayacaksınız. Manlama ise bölgeye özgü bir tad, gözleme gibi ama mantı gibi. Henüz denemediyseniz muhakkak denemelisiniz.
- Ayvalık ve Cunda’ya en az 2 gün ayırın!
bu körfezde belki de en fazla turist akınına uğrayan yerlerin başında geliyor. Cunda adası aadece yazın denize girmek için değil her mevsim kaliteli zaman geçirmek için ideal bir yer bize göre. Cafe ve barlar ile dolu sevimli sokakları, birbirinden kaliteli konaklama alternatifleri, havası, denizi ve büyüleyici atmosferi ile iki günlük hafta sonu tatillerinde bile en çok tercih edilen yerlerden.
Cunda adasında nereler gezilir, nerede kalınır diye daha fazla detay isteyenler buraya tıklayarak deneyimlerimizden yola çıkarak hazırladığımız blog yazımızı inceleyebilirler.
- Termal Otelleri ile Güre’yi keşfedin:
Bölge gerçekten doğal bir zenginliğe sahip. Bir tarafta buz gibi Ege denizi diğer tarafta yerin altından kaynayarak çıkan termal sular. Eğer eklem romatizma ağrılarınız için doktorunuz size kaplıca önerdiyse Güre’ de bu şifalı suların etrafında konumlanmış termal otelleri tercih edebilirsiniz. Arkasında uzanan Kaz Dağları milli parkı, upuzun ve canlı Güre sahil şeridi ile hem doğa, hem sağlık hem de deniz turizmi için çok ideal bir konum.
- Zeytin alışverişi yapmadan dönmeyin.
Bölge malum zeytin cenneti. Özellikle zeytin ve zeytinyağı alışverişi için bagajınızda yer ayırın. Zeytin sütünü ilk kez burada Adatepe köyünü gezerken gördük. Zeytinin en az bulunan ve ilk aşamasında elde edilen bir yağ.
- Deniz kenarında tiny house konaklaması deneyimleyin.
Özellikle Assos tarafında yapılaşma izni olmadığı için çok fazla sayıda tiny house ve glamping tesisi açılmış durumda. Bazıları direkt denize sıfır. Eğer bu tarz küçük alan konaklama deneyimi yaşamak istiyorsanız bu alternatifi mutlaka denemelisiniz.
İlave Önerilerimiz:
Bölgeye ulaşım kara yolundan oldukça kolay aslında. Yeni yollar ve köprüler ile Istanbul’dan 4 saatte Edremit’tesiniz. Bizim gibi dönüşü Çanakkale üzerinden yaparsanız Bozcaada ve Saros Körfezini de dahil edeceğiniz çok keyifli bir seyahat planlayabilirsiniz.
Şimdiden çok güzel bir tatil olmasını dileriz efeem.