Sicilya İtalya’ da 20 özerk bölgeden birisi. Kendi parlementosu olan ve tarih boyunca Yunan, Roma, Arap ve Aragon medeniyetlerine ev sahipliği yapmış bir bölge. Coğrafi olarak çizmenin ucu olarak çok meşhur olan bu ada mafya kavramının da doğduğu yer. Meşhur godfather filmi burada çekilmiş ki bilmeyeniniz yoktur.

İtalya’ da gezdiğimiz diğer şehirlerden çok farklı bir tarihi, mimarisi daha da önemlisi atmosferi var bu adanın. Sokakları, insanları, eğlence kavramı, kumsalları, binaları ile sanki İtalya’da değilmiş hissi uyandırıyor.

İtalyan yazar Elio Vittorino’nun Sicilya Konuşmaları kitabındaki karakterlerden biri Sicilyalıları şöyle tanımlar: ‘Biz Sicilyalılar içi hüzün dolu insanlarız….Yaslı bile denebilir. Herkes her şeyin kötü yanını görmeye hazır… Her zaman başka bir şey için umutlanırız. Daha iyi bir şey için, her zaman da onu elde edemeyeceğimizden yakınırız. Her zaman kalbi kırık, her zaman üzgün…

Hadi birlikte Sicilya’yı keşfedelim:

Sicilya’ ya ulaşım:

Adaya araç, feribot, tren, uçak ile ulaşım mümkün. Roma, Venedik ve Milano istasyonlarından hareket eden trenler Messina boğazını geçerek adaya ulaşıyor. Roma ve Napoli’den kalkan otobüsler de Katanya ve Palermo gibi Sicilya’nın en büyük iki şehrine ulaşım sağlıyor. Biz İstanbul’dan THY direkt uçuşu ile Palermo gidiş dönüş uçak bileti aldık. Aktarmalı uçuşlar ile arasında çok fark yoktu ama siz uygun bilet kampanyalarından diğer büyük İtalyan şehirlerine uçak bileti yakalarsanız ülke içi otobüs veya diğer alternatifleri deneyerek buraya ulaşabilirsiniz.

Ada 10 tane büyük şehre sahip ve bu şehirler arasında da özel araç dışında da otobüs, tren gibi toplu taşıma veya feribot ile adaya yakın diğer küçük adalara ulaşım rahatlıkla sağlanıyor. Araç kiralama konusunda dikkat etmek gerekiyor. Adada bazı bölgelerde araba hırsızlığı çok yaygın. Bu yüzden güvenli otoparklar tercih edilmeli, ve mümkünse çalınmalara karşı sigorta yaptırılmalı. Zamanınız var ve ulaşım sizin için problem değilse araç kiralamanıza gerek yok aslında. Ama bizim gibi kısa sürede çok fazla yer görmek istiyorsanız el mahkum araba kiralayacaksınız. Eğer sizde de durum böyle ise otomatik vites ve küçük arabaları tercih edebilirsiniz.

Sicilya’ da Konaklama:

Sicilya’ da çok farklı konaklama seçenekleri mevcut. Denize bakan balkonlu dairelerden, Etna Yanardağı manzaralı müstakil evlere hatta 5 yıldızlı otellere kadar zevk ve bütçenize uygun konaklama alternatifleri bulabilirsiniz. Bizim en çok beğendiğimiz opsiyon ise şarap bağları içinde müstakil taş evler. Tam bir İtalyan film seti gibi görünen bu opsiyon da tahmin edeceğinizden çok daha uygun fiyatlı. Özellikle Türkiye’deki otel fiyatları ile karşılaştırıldığında gecelik 3.000 TL’ ye böyle bir evde konaklamak çok ucuz görünüyor.

Sicilya’ da ne yenir?

Öcelikle burası bir İtalyan adası ancak aynı zamanda Arap ve Yunan mutfağının özelliklerini taşıyan farklı tatlar mevcut. Arancini, stigghiola, sicilya pizzası dışında Sicilya şarabı kesinlikle tadına bakılması gerekenlerden bazıları.

Granita, görünüş olarak dondurmaya benzeyen, meyvelerin suyu, şeker ve su ile hazırlanan soğuk bir Sicilya tatlısı. Granita, özel olarak hazırlanmış tatlımsı bir ekmekle servis ediliyor. Fıstık, badem, limon, çilek, şeftali, portakal, mandalina ve kahveli gibi seçenekleri var.

Sicilya’ da gece hayatı ve eğlence:

Yazın Palermo ve Katanya’ da gece hayatı inanılmaz aktif. Sabaha kadar açık mekanlar dışında sokaklarda dans eden insan grupları ile karşılamak mümkün. Her ne kadar yorgun olursanız olun Sicilya’ da bir akşam sokak eğlencelerine eşlik etmeden dönmeyin.

Sicilya’ da görülmesi gereken yerler:

Öncelikle Sicilya Kıbrıs’ın yaklaşım 3 katı kadar büyük bir ada. Adadan ulaşım yapılan minik adacıklar, doğa yürüyüş parkurları, şarağ bağları, yanardağ ve bembeyaz kumsalları dışında inanılmaz derecede tapınak ve kiliseleri ve daracık şirin sokaklı yerleşim alanları var. Bu yüzden görülmesi gereken yerleri gruplamaktan başka seçeneğimiz yok. Biz Palermo’da başlayıp yine burada bitirecek şekilde bir planlama yaptık bu yüzden de aşağıdaki şehir sıralaması bizim yönümüze doğru yazıldı. Yani herhangi bir önem sıralaması yoktur bilgisini vererek başlayalım..

1- Palermo : Sicilya’nın en büyük şehri. Üniversitesinden dolayı genç nufüsün hakim olduğu bir şehir. Oldukça dinamik ve kaotik. Sicilya’ ya has Barok mimari örnekleri ve bembeyaz kumları burada görmek mümkün. Gece hayatı da oldukça hareketli olan bu şehirde mümkünse şehir merkezine yakın bir yerde konaklama yapmanızı tavsiye ederiz. Ana caddesi Via Vittorio’dan başlayarak 1 günde gezmek mümkün. Gezerken çanta ve kişisel eşyalarınıza dikkat etmelisiniz. Hareketli gece hayatını yerellerin vakit geçirdiği publardan bir olan Bar Garibaldi’ de deneyimleyebilirsiniz. Palermo’da, üzerinde Osmanlı askerlerinin figürlerine sahip Nuova Kapısı, Avrupa’nın en büyük üçüncü katedrali olan Palermo Katedrali, kentin eski merkezi olan Quanto Canti ise başlıca gezilecek yerleri oluşturuyor. Ayrıca Palermo’nun ana cadde pazarlarından olan Vucciria, Ballarò, il Capo, Borgo Vecchio her biri eşsiz özelliklere sahip güzel tarihi pazarlardan.

2- Monreale, Palermo’ya yaklaşık 8 km mesafede küçük bir kasaba. Monrale, zeytin, turunç ve badem ağaçlarıyla tanınan bir vadide Golden Shell’e bakan bir tepenin üzerinde oturuyor. Kasabanın en önemli cazibe merkezi ise muhteşem Normandia mimarisinin çarpıcı örneği olan Monreale Katedrali. Yani, Doumo di Monreale.

3- Cefalu: Yolculuğa Palermo’dan başladığımız için bizim için 2 numara olan bu şehir küçük bir balıkçı kasabası. Palermo ile Messina arasında yer alıyor ve Palermo’da 1 saat içinde ulaşılıyor. Günübirlik bir rota olarak listenize ekleyebileceğiniz bu şehir yazın oldukça kalabalık olabiliyor. Orta çağ dokusu, limanı, kum plajları ve dar sokakları ile şirin bir yer burası. Deniz mahsüllerini ise kesinlikle denemenizi öneriyoruz. Rocca Dağının eteklerinde kurulu olan Cefalu’da muhteşem manzarasıyla dağa tırmanma turları düzenleniyor. Cefalu Katedrali, mozaikleri ve iki kulesiyle dikkat çekici bir güzelliğe sahip. Museo Mandralisca di Cefalu ise ünlü ressam Antonello da Messina’nın en bilinen L’Annunciata ve Ritratto d’Uomo tablolarına ev sahipliği yapıyor.

4- Messina- Milazzo- Aelion Adaları: Palermo, Messina ve Milazzo’ dan kalkan tekneler ile ulaşım sağlayabileceğiniz bu adalar Sicilya’nın kuzeyinde volkanik patlamalar sonucu oluşmuş. Tiren denizi ile çevrili 7 adadan oluşuyor: Lipari, Vulcano, Stromboli, Salina, Filicudi, Alicudi, Panarea, Basiluzzo. En popüler ve büyüğü ise Lipari. Bu arada yerlisi değilseniz bu adalarda araç kullanmanıza izin verilmiyor.

5- Taormina: Güney İtalya’nın en lüks yerlerinden biri. İtalyan sosyetesinin en uğrak yerlerinden biri. Oldukça şirin ve film platosu gibi bir yer. Taormina’nın Roma döneminde kalma tarihi tiyatrosunu da ziyaret edebilirsiniz. Naxoslular MÖ 3. yüzyılda yaptıkları Teatro Greco tiyatro, film, sanat etkinliklerine ev sahipliği yapıyor. Kasabanın trafiğe kapalı caddesi Corso Umberto, Roma hamamlarının yer aldığı Arkeoloji Müzesi, pembe mermer kolonlu San Nicola katedrali en ilgi gören yerler arasında. Buraya gelirseniz ve zamanınız varsa, baha filminin çekildiği ve Taormina’ya 40 dakika mesafede Savoca kasabası da rotanıza eklenebilir. Savoca’ da yer alan filmde Al Pacino’nun babasından kızını istediği sahnenin çekildiği mekân olan Bar Vitelli, zamanla ufak tefek değişiklikler olsa da kesinlikle filmin ruhunu yansıtıyor.

6- Etna: Avrupa’nın en yüksek aktif volkanı ve sönmüş kraterleriyle UNESCO koruması altında olan Etna, sıklıkla aktif hale gelerek lavlarını püskürtmeye devam ediyor. Etna volkan gezisi için Katanya ve yakınındaki yerlerden günübirlik turlar düzenleniyor ya da araç kiralayarak kendiniz de gezebiliyorsunuz. Tur olmadan kendim gezerim diyorsanız; Önce Etna Sud bölgesine gidin ve yakındaki iki sönmüş krateri gezin. Bu çevrede hediyelik alışverişi için çeşitli yerler de var. İki krater sonrası, teleferikle 2.900m’ye çıkabiliyorsunuz. Bu noktadan başlayan farklı yürüme parkurları var ancak belli bir bölümden sonrasını rehberli tur ile gidebiliyorsunuz. Böylece, 3.300 m’ye kadar ulaşabiliyorsunuz.

7- Katanya: Adanın Palermo’dan sonraki 2. büyük şehri. İyon denizi ve Etna Yanardağı ile komşu olan bu şehir, 1669’da Etna’nın aktif hale gelmesiyle aylar boyu lavlarla kaplanmış sonra 1693’te yaşanan büyük bir depremle de yerle bir olmuş. Yani, Katanyada göreceğiniz her şey son 300 yılda yeniden inşa edilmiş. Ana meydanında yer alan Duomo başta olmak üzere, etrafındaki tarihi mimarileri ve ara sokakları 1 günde gezebilirsiniz. Şehrin en ihtişamlı yapılarından olan Teatro Massimo Bellini, eğlence ve gece hayatının merkezi Bellini Meydanı, her türlü deniz ürünün satıldığı Balıkçılar Sokağı ile kentin en hareketli caddelerinden biri olan Via Etna, şehrin en hareketli yerleri arasında.

8- Siracusa: Katanya’ an 1,5 saatlik uzaklıkta yer alıyor. Çok turistik olmayan bu şehir UNESCO koruması altında ve tarihi Roma dönemine kadar uzanıyor. Porto Urbica, Apollo Tapınağı, Via Vincenzo Mirabella, Diana Çeşmesi, Duomo Meydanı, Ortigia Katedrali, Ortigia pazarı, Fonte Aretusa ve Maniace Kalesi, Sirakuza’da Göreceğiniz yerlerden. Zengin Yunan tarihi, kültürü, amfi tiyatroları ve mimarisi nedeniyle görülmeye değer olan Siracusa, aynı zamanda antik dünyanın ilk ve en büyük bilim adamı olarak kabul edilen, matematikçi, fizikçi, astronom, filozof ve mühendis Arşimet’in de doğduğu yer. Antik Siracusa ayrıca UNESCO tarafından koruma altında bulunuyor. Kasaba, araçla Katanya’dan yaklaşık 1 saat uzaklıkta.

9- Noto: Sirakuza’dan 40 dakika mesafedeki Noto da 1693’teki deprem sonrası Sicilya Barok stilinde yeniden inşa edilmiş. UNESCO korumasındaki bu küçük kentte, başta Noto Katedrali olmak üzere çok sayıda Barok kilise örneği mevcut. Val di Noto‘nun (Noto Vadisi) geç barok kasabaları olarak da adlandırılan, Sicilya’nın güney doğusundaki birkaç kasabanın yer aldığı doğal güzellikleri, tarımsal üretimi, şaraphaneleri ve geleneksel dokusuyla öne çıkan bir bölge. Burası ayrıca Chiara Ferragni’nin düğününün yapıldığı şehir. Eğer vaktiniz varsa ve bu tarz mimari yapılardan hoşlanıyorsanız Modica ve Ragusa’yı da listenize ekleyebilirsiniz.

10- AGRİGENTO & SCALA DEİ TURCHİ: Sicilya’nın güney kıyısında yer alan Agrigento, dünyadaki en iyi korunan Yunan tapınaklarından sekizinin ev sahibi. Tapınaklar Şehri olarak da bilinen Agrigento için Sicilya özerk bölgesinin en önemli arkeolojik alanı demek mümkün. Pamukkale Travertenleri formuyla Scala Dei Turchi is Türk Merdivenleri olarak biliniyor.  

11- Trapani- Erice -Favignana- Levanzo: Daha az turistik olan bu bölge adanın batısında yer alıyor. Trapani limanı manzarası ile Ortaçağdan fırlamış sokakları ile Erice deniz seviyesinden 750 metre yukarıda yer alıyor. Trapani limandan kalkan feribotlar ile Favignana adası rotanıza eklemeye değecek yerlerden. Levanzo adası da Trapani veya Favignana’dan ulaşabileceğiniz bir diğer ada. Günübirlik veya 1 gece konaklamalı olarak değerlendirebileceğiniz alternatifler. Saline di Trapani e Paceco Yani Trapani Tuzlaları ise bisiklet kiralayarak veya araç ile gün batımını izlemeye gidebilirsiniz.

12- Zingaro- Scopello – San Vito Lo Capo: Adanın kuzey batısında yer alan ve denize girmek için en ideal yerlerden birisi. Zingaro doğal alanının bir parçası olan bölge ve uzun kıyı şeridi, denizin güzelliği ve plajlar boyunca sunulan birçok hizmet sayesinde beş mavi bayrağa sahip. Doğa koruma alanları ile mükemmel bir manzaraya sahip bu bölgeye en az 1 gecelik zaman ayırmalısınız. Eğer konaklama yapmak istemezseniz buraya Palermo’ dan günübirlik bir gezi ile de ulaşabilirsiniz.

Ayrıca; Pelagian Adaları

Pelag Adaları‘nın en büyüğü olan Lampedusa, İtalya’nın en güney kesimini oluşturuyor. Takım adaların üç ana adası olan Lampedusa, Linosa ve Lampione yaz aylarında Sicilya’nın en uğrak adresleri. Malta ve Tunus arasında Sicilya sahiline yaklaşık 200 km uzaklıkta bulunan Lampedusa, upuzun sahil şeridi, kumlu plajları ve kayalıklarla korunan koyları ile uzun sırtlara sahip eşsiz manzaralara sahip.

Bir sonraki gezisini Sicilya’ ya planlayan herkese şimdiden keyifli seyahatler..

İtalya’ nın diğer şehirlerinde yaptığımız seyahatlerin detayı ve gezi önerilerimiz için;

Yorum Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.