Ülkemizin üç tarafı denizlerle çevrili olması sebebiyle mi yoksa herkesin yıllık iznini okulların da kapalı olduğu yaz aylarına planlaması nedeniyle mi bilmiyoruz ama Türkiye’de genellikle deniz tatili ön plana çıkmış durumda. Kış denilince akla ilk gelen üçlü, pijama, kahve ve film keyfi.. Yani eskiden öyleydi. Korona süreci ile birlikte tatil anlayışı da hayata bakış açımızda bir anda değişti. Daha önce “Çadırda hayatta kalamam!” diyenler kampçı olup çıkarken, “Spor salonu dışında spor yapamam!” diyenler ise en iyi trekking rotalarını arar duruma geldi. Özellikle karantina günlerinde dört duvar arasına sıkışıp kalmışlığın verdiği cesaret ve özgüven ile artık yaz da olsa kış da olsa doğaya kaçış ön planda. Yoğun iş temposu ve büyük şehirlerin keşmekeşi içinde doğadan ne kadar uzak kaldığımızı farkettiğimiz bu Corona günlerinde hepimiz yeni arayışlara ve farklı deneyimlere sıcak bakmaya başladık. Özellikle yazın tatil beldelerinin kalabalığından bir nebze olsun kaçmak için seyahat etmek için kış aylarına gözünü dikmiş büyük bir popülasyon var artık.. Biz de bu sebeple ülkemizde kışın yapılabilecek, sakin, huzurlu ve doğa ile bütünleşik 10 aktivite önerisi hazırladık sizler için.
Bursa’da Uludağ, Bolu’da Yedigöller, Kartalkaya ve Abant Gölü, Sakarya’da Sapanca, Kocaeli’nde yer alan Kartepe ve Maşukiye, İstanbul il sınırlarında Ağva ve tabii ki hem doğası hem de kaplıcasıyla ünlü Yalova özellikle İstanbul’a yakınlığı ve uzun yıllardır süregelen popüleritesi nedeniyle kış turizmi ya da kışın yapılan hafta sonu kaçamaklarının ilk akla gelen adresleri. Ancak tabii ki ülkemizde en az yukarıda bahsettiğimiz yerler kadar güzel ancak her nedense pek rağbet görmeyen mükemmel yerler ve yapılacaklar var.
İşte Türkiye’de kışın yapabileceğiniz en ideal aktiviteler:
1- Ülkemizin birbirinden göz alıcı kanyonlarını keşfedin..
O kadar şanslı bir coğrafyada yaşıyoruz ama maalesef bunun değerini bilip şükreden sayısı çok çok az.. Türkiye’de Kastamonu’dan Antalya’ya kadar çok fazla sayıda kanyon yer alıyor. Tabii biz kanyon kültürü ve bilgisi, ezbere dayalı eğitim sistemimiz sağolsun, sadece okullarda verilen coğrafya derslerinden ibaret bir toplumuz. Kanyon denilince herkes hemen tanımını yapabilir: Bir akarsuyun kalkerli bir alanda oyarak oluşturduğu, bir kıvrımı keserek iki yandaki çukurlukları birleştiren, dar ve boğaz biçimindeki vadi, dar boğaz.. Kanyon’un TDK anlamı bu şekilde.. Bize göre anlamı dik kayalıkların içinden mükemmel bir şekilde kıvrılarak akan suların oluşturduğu, insanın tüylerini diken diken eden olağanüstü bir geçit töreni..
Türkiye’nin en büyük, dünyanın ise ikinci en büyük kanyonu olan Ulubey Kanyonundan, son zamanlarda instagram sayesinde en popüler olan Şahinkaya ve Arapapıştı Kanyonuna kadar özellikle doğada zaman geçirmek, trekking yapmak ve çadırda ya da ahşap bungalovlarda konaklamak isteyenler için hazırladığımız “Türkiye’nin En Büyük Kanyonları” yazımıza burayı tıklayarak ulaşabilirsiniz.
2- Batı Karadeniz Yolculuğuna Hazırlanın..
Baştan uyaralım.. Burada sizin için önereceğimiz Batı Karadeniz rotası çok sayıda kanyon, şelale, milli park ve yayla içermekle kalmaz aynı zamanda hem İstanbul hem de Bursa, Eskişehir ve Ankara gibi büyük şehirlerimizden kolay ulaşılabilir. O yüzden bu rotayı bir yere kaydetmenizi öneriyoruz.
Bu rota boyunca göreceğiniz yerler; Pürenli Yaylası, Yenice Ormanları ve Şeker Kanyonu, Bartın Güzelcehisar Lav Sütunları, Kastamonu’da yer alan Valla Kanyonu, Küre dağları milli parkı içerisindeki Horma Kanyonu ve Ilıca Şelalesi, Batı Karadeniz’in en popüler plajı olan İnkumu, ikonik evleri ile Safranbolu, Fatih Sultan Mehmet’in bile “Dünyanın göz bebeği” olarak tanımladığı Amasra, Antik çağlarda keşfedilmiş en güzel koylardan biri olan Kytoros yani Gideros Koyu; Plajları, mağara ve şelaleleri ile gizli cennet olan Zonguldak ve Ereğli..
Bizin hazırladığımız google haritasına ulaşmak için buraya tıklayabilirsiniz.
Rotayı kendi zevkinize göre değiştirmekte serbestsiniz tabii ki..
Pürenli Yaylası; 1400 metre rakımda yer alan, içerisinde herhangi bir tesis bulunmayan, çadır konaklama için oldukça ideal çam ormanları içerisinde bol oksijen dolu düz ve çimelik bir alan. Buradan 2 kilometre mesafede ise Balıklı Yaylası bulunuyor. Pürenli ve Balıklı yaylası arasında yürüyüş yapmak mümkün. Düzce’de yer alan Pürenli yaylası yakınında görülebilecek diğer yerler; Odayeri, Sinekli, Kardüz, Torkul Yaylaları ile Samandere Şelalesi. Hazır Düzce’ye geldim zamanım da var diyorsanız, Düzce’de doğa ile iç içe zaman geçirebileceğiniz diğer yerlerin detaylı yazısına buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Yenice Ormanları 1999 yılında Dünya Doğa Koruma Vakfı (WWF) tarafından “Acil Olarak Korunması Gereken 100 Sıcak Nokta” listesine dahil edilmiş, Türkiye’nin en büyük ormanı. Yenice ormanlarında “tabiat anıtı” olarak koruma altına alınmış devasa ağaçlarda, vadi, kanyon ve derelere kadar her şey var. 21 adet yürüyüş rotası belirlenmiş olan bu alanda doğaseverler için çok ideal bir yer. Yenice Kent Ormanı içerisindeki doğal güzelliklerden biri de Şeker Kanyonu. Toplam 7 kilometrelik kanyonun sadece 2 kilometresine araçla ulaşım mümkün. 5 kilometrelik kısmı dere ve küçük şelalelerin size eşlik edeceği mükemmel bir trekking rotası.
Bartın çok fazla turistik bir ilimiz değil ancak burayı bilenler iyi bilir. Amasra’ya 35, Bartın’a 20 kilometre mesafede yer alan Güzelcehisar plajı ise Karadeniz’de Akdeniz iklimi hissedilen çok güzel bir yer. Güzelcehisar köyünün en önemli özelliği de Dünyada bilinen örneklerinin sadece İzlanda, Amerika Birleşik Devletleri, İskoçya ve Kuzey İrlanda’ da bulunduğu Lav Sütunları. 80 milyon yıl önce bölgede aktif olan volkanlardan dökülen lavların tepelerden aşağı dökülürken buz gibi deniz suyu tarafından aniden soğutulmasıyla meydana gelen bu doğal oluşumlar gerçekten görülmesi gereken eşsiz manzaralar sunuyor.
Valla Kanyonu, Küre Dağları içerisinde Devrekani Çayının açtığı yaklaşık 10 kilometre uzanan ve 800-1200 metre derinliğinde kayalık uçurumlara sahip bir kanyon. Dünyanın en derin ikinci kanyonu burası. Zorluk derecesinin çok fazla olmasından dolayı belirli bir bölüm dışında rehbersiz geçişe izin verilmiyor.
Küre Dağları Milli Parkı içerisinde yer alan bir diğer kanyon ise Horma Kanyonu. Kanyon boyunca 3 kilometrelik ahşaptan yürüyüş yolu sonunda Ilıca Şelalesi‘ne ulaşıyorsunuz. Yine doğa ile kucaklaşabileceğiniz bambaşka bir güzellik.
3- Muğla’yı bir de kışın görün..
Türkiye’nin 1.480 kilometreyle en uzun kıyı şeridine sahip ili Muğla hiç şüphesiz yazın gidilecek yerlerden ilk akla gelen. Peki Muğla’yı hiç kışın gezme şansınız oldu mu? Turistlerin terkettiği sessiz sakin köylerde ılıman iklimi yaşama fırsatı yarattınız mı kendinize?
Kışı sevmeyen, aşırı soğuklarla arası olmayanlar için tavsiyemiz rotalarını Muğla’ya çevirmeleri. Dalyan’da Kaunos, Datça’da Knidos gibi antik şehirleri gezebilir, hava şartları elverişli ise Fethiye’de Babadağ’a çıkabilir, Bodrum’un boş sokaklarında turlayabilir, Akyaka’da eşsiz fotoğraflar çekebilirsiniz.
Bu arada Köyceğiz Sandras Dağı, Menteşe’de yer alan Yılanlı Dağı kışın kamp yapmak isteyenlerin en çok tercih ettiği yerlerden. Kampçılara duyurulur..
4- Doğu Ekspresi ile uzun bir seyahate çıkın..
Ankara’dan Kars’a uzanan uzun ve bol seyirli bir tren yolculuğu yapmak için biraz zahmete katlanıp, bilgisayar başında ekstra mesai yaparak doğu ekspresi bileti kovalayın deriz. Bir yere bilet bulmak hiç bu kadar zor olmamıştı diyeceksiniz ama göreceğiniz manzaralar karşısında bu çileye değdiğini hissedeceksiniz.
24 saat süren bu yolculukta 1933 km boyunca, Kayseri, Sivas, Erzincan ve Erzurum’dan mükemmel manzaralar eşliğinde geçeceksiniz. Büyülenmek garanti 🙂
5- Kayak yapmayı öğrenin, ülkemizde yer alan birbirinden güzel kayak merkezlerinin altını üstüne getirin..
Biliyorsunuz, ülkemizde her ne kadar göz ardı edilse de futbol dışında da sporlar var. Bunlardan biri de sadece kışın yapabileceğiniz kayak. Evet ulaşım ve maddi imkanlar nedeniyle birçok kişi tarafından tercih edilmese de bu yazıyı okuyan ve belli ki kendine gezme için bütçe ayırmış olan büyük bir çoğunluk için oldukça yapılabilir bir kış aktivitesi kayak. Ülkemiz aslında 50’ye yakın kayak merkezi ile bu spor için oldukça elverişli bir coğrafyada yer alıyor. Kayak merkezlerinin listesine buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz. İstanbul’dan Ağrı’ya kadar tüm kayak merkezlerini sırf siz bu kış değişik bir hobi edinin diye derledik, umarız işinize yarar..
6- Termal otellerin ve kaplıcaların tadını çıkartın..
Ahh.. Dışarıda lapa lapa kar yağarken, sıcacık bir havuza girmek, tüm vücudunuzun eksi bilmem kaçlardan artı bilmem kaçlara çıktığını hissetmek.. Ne güzel bir his.. Yazarken bile içimizin ısındığını hissettik resmen.. Kışın soğuğu ve ayazına direnen tüm kemiklerinizin ve eklemlerinizin size teşekkür edeceği bu küçük aktiviteyi kendinize çok görmeyin.. Denizli’de Pamukkale, Ankara Ayaş ve Kızılcahamam Kaplıcaları, Uşak’ta Hamamboğazı kaplıcaları, Bursa’da Oylat Kaplıcası, Afyonkarahisar İkbal Kaplıcaları,Ağrı’da Diyadin Kaplıcaları, Yalova Termal Kaplıcaları, Nevşehir’de Kozaklı Kaplıcası, İzmir’de Balçova Kaplıcası, Tuzla Kaplıcaları… Daha sayalım mı?? Devamını https://kaplica.saglik.gov.tr/# adresinden inceleyebilirsiniz. Ancak önemli bir uyarı da Covid- 19 nedeniyle gideceğiniz kaplıcanın temizliğine ve sosyal mesafe kurallarına çok ama çok dikkat etmeniz gerekitğini unutmayın lütfen.
7- Yaylaları bir de karlar altındayken görün..
Özellikle ulaşım ve iklim nedeniyle yaylalar kışın pek tavsiye edilmeyen ve tercih de edilmeyen yerler. Zaten yerli halk havaların soğuması ile birlikte yayladan inerler ve sonbahar sonlarına doğru yaylalar gitgide sakinleşmeye başlar. Ancak karlar altında, bembeyaz uçsuz bucaksız bir doğa ile baş başa kalmak, ahşap bir bungalovda soba yakıp kestane yemek, kahvenizi alıp uzaklara dalmak için özellikle Rize’nin Çamlıhemşin ilçesine bağlı yaylalara gitmenizi şiddetle tavsiye ederiz..
8- Kazdağlarında temiz havayı içinize çekin..
Kaz dağları, sadece bizim için değil, tüm dünya için çok önemli bir biyoreserv alanı. Burası Alpler’den sonra dünyanın en önemli 2. oksijen deposu. Bu oksijeni üreten ise orman değil, denizdeki yosunlar. Denizde üretilen oksijen, dağların arasındaki kanyonlardan bir baca misali yukarı vakumlanıp yoğun olarak 800 -1200 metre arasında birikiyormuş. Kazdağları’nda uykunun tatlılığı işte bu oksijen seviyelerinden geliyor.
9- Henüz denemediyseniz Kaz Etnin Tadına Bakın..
Malum konu başlığımızdan da anlaşılacağı üzere, amacımız bu kış size yeni deneyimler önermek olduğu için henüz gitmediyseniz Kars’ı görün, gitmişken de hem kaz etinin tadına bakın hem de Kars’ta yapılacak farklı aktiviteleri deneyin isteriz. Kaz eti için önerimiz Kars Kaz Evi veya Hanımeli Restoranları. Burada ayrıca Çıldır gölünü kaplayan buzlar arasında balık tutabilir, Alp dağları dışında dünyada sadece Sarıkamış’ta yağan toz kristal karlar üzerinde kayak yapabilir, Ani harabelerini gezebilir, Cirit festivalini izleyebilirsiniz. Bizce Kars, ülkemizde kışın zaman geçirilecek en özel yerlerden biri.
10- Anadolu’nun en yüksek dağı Ilgaz’a zaman ayırın
Anadolu’nun yüce dağı Ilgaz dağlarının bulunduğu Ilgaz Milli Parkı’nın 750 hektarlık alanı Kastamonu, 338 hektarlık alan ise Çankırı il sınırları içinde bulunuyor. Yaban hayat bakımından önemli hayvan ve bitki türlerini içinde barındıran Ilgaz dağlarına ilk kar Ekim ayı gibi düşüyor. Bembeyaz karlar altında ihtişamlı görüntüsü ile keyifli vakit geçirmeyi garantileyen bölge henüz gitmediyseniz kesinlikle görülmeye değer.