Saros Körfezinde Denize Girilebilecek Koylar
İstanbul’dan Gelibolu‘ya doğru seyahat ettiğinizde, Tekirdağ, Malkara ve Keşan’ı geçtikten sonra Koru Dağı’ndan aşağıya doğru inerken sizi karşılayan mavilik Ege Denizi’nin başlangıcı, antik çağdaki adıyla Melas Kolpos, bizim tabirimizle Saros körfezi’dir.
Koru Dağı’nın eteklerinde, sol tarafınızda Marmara denizine kıyısı olan Şarköy, sağınızda ise Saros’un başlangıcı olan Kavakköy yer alır. Trakya kıyıları arasına yaklaşık 60 km. kadar sokulan üçgen biçimli Saros körfezinin başladığı bu köy coğrafi olarak Gelibolu yarımadasına da ayak bastığınız noktadır. Gelibolu şehir merkezine giderken yolun sağı Marmara denizi, solu Ege denizidir ve bu iki deniz Çanakkale boğazında birleşerek yoluna devam eder.
Yol boyunca sadece bu iki denizin birbirine bu denli yakınlaşması değil, mevsimine göre çeltik ve ya ayçiçek tarlaları da size görsel bir şölen yaşatacaktır. Gelibolu yarımadasının içlerine doğru yol aldığınızda yol kenarlarında yer alan sığınaklar, Çanakkale Şehitliğine yaklaştığınızı simgeleyecek ve Çanakkale Savaşı’nın bu bölgelerde de sürdüğünü ispat edecektir. Eğer kendi aracınız ile seyahat halinde iseniz, bu yol güzergahı boyunca kesinlikle fotoğraf çekmek için aracınızı uygun bir yerde durdurmak isteyeceksiniz.
Ayrıca youtube kanalımızda hazırladığımız kısa videomuzu da izleyebilirsiniz.
Tarihi, kültürü, coğrafyası, iklimi ve tabiat güzelliği ile bu yarımadanın başladığı nokta olan Saros, aynı zamanda birçok yazlık villaların ve pansiyonların da yer aldığı bir tatil beldesidir. Saros denizi Ege’nin en tuzlu sularındandır. Büyüleyici ve uçsuz bucaksız bir maviliğin ortasında, tertermiz, cam gibi berrak ve zaman zaman da çivi gibi soğuk olan bu deniz, akıntılar nedeniyle Dünya’da kendi kendini temizleyen beş körfezinden biridir.
Saros’da yüzerken deniz gözlüğüne ihtiyaç duymadan kıyıya kadar size eşlik eden balıklarla birlikte yüzmenin keyfine varırsınız. Deniz kenarında oturup, küçük bir ekmek parçasını suya attığınızda ayak uçlarınıza kadar gelen çeşit çeşit balıkların savaşını çıplak gözle bile izleyebilirsiniz. Bu kadar fazla ve değişik balık türü olmasının sebebi ise, suların yüksek oksijen içermesi ve körfeze dökülen akarsuların getirdiği bol besin tuzlarıdır. Bu nedenledir ki tür bakımından zengin önemli bir balıkçılık merkezidir Saros. Sabahın erken saatlerinde ya da akşam güneşin batışına yakın insanların balıkçı tekneleri ile açıldıklarını görürsünüz. Bu sayede siz de taze ve lezzetli balık yemenin keyfine varabilirsiniz.
Büyük şehirlerden su sporları yapmak için tur organize eden bir çok kulüp, özellikle haftasonları, İstanbul’a sadece 3,5 saat uzaklıkta yer alan bu körfezi doldururlar. Dalış, jet ski, rüzgar sörfü, paddle gibi birçok su sporunu yapmanıza imkan sağlayan bir yerdir Saros körfezi.
Saros körfezinde denize girilebilecek çok sayıda koy vardır. Gün geçtikçe kulaktan kulağa Saros’un methini duyanlar tarafından keşfedilmeye başlanmış olsa da hala bakir kalabilmeyi başarmış ya da başarmaya çalışan koylardan bazılarına araç ile bazılarına sadece tekne ile gidebilirsiniz. Araç ile ulaşabilecekleriniz şunlardır:
Erikli & Mecidiye:
İstanbul yönünden gelirken Keşan’dan sonra sola doğru kıvrılan yol sizi, Mecidiye Köyü içinden geçirerek, Saros körfezinin etrafını çevreleyen yarım çemberin sonunda yer alan Erikli’ye kadar götürecektir. Burası, Keşan otogarından kalkan minibüsler veya direkt Erikli otobüsleri ile kolayca ulaşabileceğiniz gibi kendi aracınız ile de çok rahat bulacağınız bir tatil beldesidir. Erikli oldukça gelişmiş bir sayfiye yeri olduğundan pansiyon, motel, yeme& içme alternatifleri açısından oldukça zengindir. Çok kalabalık olduğu da yadsınamaz bir gerçek tabii ki. Alabildiğine uzanan ipek gibi kumsalında çadır kurmak ve bu masmavi denizde yüzmek için hiçbir ücret ödemeden kullanabileceğiniz plajları özellikle haftasonları çok rağbet görmektedir. Mecidiye ise Erikliye göre daha köy, daha kapalı, daha butik ve sevimli bir yer. Yol boyu kurulan tezgahlardan taze sebze- meyve alıp, kamping alanlarında konaklayabilirsiniz. Bunlardan biri de Gökçetepe Tabiat Parkı. Kendi çadırınızla 45 TL, kiralarsanız 120 TL ücretinde..
İbrice:
Mecidiye yolu üzerinde, Erikliye yakın bir koydur. Körfezin diğer kıyısında, Kavakköy ile karşılıklıdır. Limanın sağ tarafında dalgakıranın arkasında bulunan Cennet noktası ve sol tarafında Cehennem noktası vardır. Cehennem denmesinin sebebi ise bu noktada 2-3 metre derinlikten sonra 10 metreye ve sonra bir anda 30 metre derinliklere doğru inen dik bir yer altı duvarının bulunmasıdır. İbrice Limanı’ndan epey uzakta ve tenha oluşu nedeni ile tekneler tarafından tercih edilen Harman kayalıkları ise Erikli’den yaklaşık 1 km uzaklıkta yer alır ve 7 ile 30 metre derinlik arasında dalış yapılabilmektedir. İbrice Limanı’nın 500-600 metre sağında bulunan ve ismini etrafında bulunan tarihi top güllelerinden alan Toplar Burnu ve Tüneller bölgesinde 30 metre derinliklere kadar inen duvar etrafında değişik deniz canlıları ve iri mercanlar görmek mümkündür. İbrice Limanında yaptığımız ilk tüplü dalış maceramızın detaylarını okumak için buraya tıklayabilirsiniz.
Ayrıca youtube kanalımızda yer alan videoyu da izleyebilirsiniz..
Kavakköy:
Hemen Saros körfezinin başlangıcında yer alan bu köyün oldukça gizli bir sahili var. Gelibolu yönünde devam ederken anayolun sağında kalan ve işaret levhası ile belirtilmemiş olan bu sahile varabilmek için ya köylülerin traktör tekerleği izlerini ya da daha önceden burayı keşfetmiş olan bazı yerlilerin araçlarını takip etmelisiniz. Etrafınız alabildiğine düz bir alan olduğu ve iyice uzamış sazlıklardan denizi göremediğiniz için yolda devam ederken “Ya burada plaj ne arar?!” diyebilirsiniz.
Kışın bu bölge tamamen sular altında kaldığından toprak iyice yumuşar ancak Haziran ayında havalar ısındıktan sonra zemin sertleşmeye başlar. Yazın artık taşlaşmış büyük toprak kümeleri üzerinden ilerlerken aracınız epey sallanacak. Aracınızın altı yüksek ise sorun yok, ancak aracınız yere biraz yakınsa çok dikkatli olmalısınız. Unutmadan uyaralım, biz bir seferinde zemin daha oturmadan bu plaja gitmeye kalktığımızda aracımız kuma gömülmüştü. Bu yüzden emin olmadığınız yerlerde araçtan çıkarak toprağı bir kontrol etmenizde fayda var 🙂
Plajda ise tam anlamıyla hiçbir şey yok shshs.. Şanslı iseniz uzaklarda bir yerde bir kaç araç seçebilirsiniz. Şemsiye ve şezlongu geçiyorum, su alacak bir büfe ya da derme çatma bir kafe bile bulamayacağınız tam anlamıyla bakir bir plaj burası. Yani özetle in cin top asıl burada oynar. Plajın büyük bölümünde, uzun sazlıklar deniz kenarına kadar uzanmıştır. Kendinize kumluk bir alan bulur bulmaz, aracınızdan yiyecek, içecek, şemsiye ve havlu ya da portatif sandalyelerinizi çıkartarak bu boş plajın ve önünde uzanan masmavi denizin tadını çıkartabilirsiniz. Bu deniz çocuklu aileler ya da yaşlılar için birebir, çünkü karadan epey uzaklaşsanız bile su seviyesi hala belinizi geçmeyecektir. Güneşin batışını burada izlemek ya da kamp kurmak için ideal bir plaj. Doğanın sunduğu bedava bir güzellik.
Kavakköy aynı zamanda çok lezzetli balıları da afiyetle yiyebileceğiniz bir yer. Köyün tabela ile belirtilmiş olan girişinden saptığınızda, Gözde Balık karşınıza çıkar. Nehrin kenarına kurulmuş, salaş, uygun fiyatlı ve güler yüzlü personeli ile sıcak bir ortamı olan bir balıkçı. Burada balık yemenizi ve güneşin batışını seyretmenizi öneririz.
Saros Beach Club:
Burası aslında Kavakköy’ün bir önceki maddede belirttiğimiz gizli sahilinin devamı ile Ender Kent Tatil Sitesi arasında yer alan küçük ve sevimli bir beach club. Yaklaşık 4 sene önce şu anki işletmecileri tarafından idare edilmeye başlanmış olan bu mekanda şezlong, şemsiye, müzik, cafe, yiyecek, içecek ve inanılmaz güzel kumluk bir plaj bulunuyor. Özellikle çocuklu aileler tarafından çok daha fazla tercih edilme sebebi ise, denizde uzun bir süre yürüyüp hala suyun bilek seviyesinde olması shshs.. Plajın önü ise alabildiğine geniş ve masmavi bir manzara, haliyle güneşi batırmak için de ideal bir nokta burası. Ayrıca gerçekten de insanı karavanını alıp burada park etmek için cezbeden bir camping alanı da mevcut.
Koruköy altı:
Daha çok özel yazlıkların olduğu tenha bir köydür. Denize girilecek, siteye dahil bir kumsalı ve bir iskelesi mevcuttur. Sitenin küçük bakkalında alkollü içecekler, midye, tost gibi atıştırmalıklar bulabilirsiniz. Bu bölgede Koru Motel kamp alanı ya da restoran olarak tercih edilebilir ancak daha sakin ve tenha bir konaklama isterseniz, yaz sezonunda özel yazlık villalarını kiralayan Saros Boutique House‘u da tercih edebilirsiniz. Koruköy aynı zamanda, üzüm bağları, şarap imalathaneleri ile ünlü Şarköy ve Mürefte’ ye yakın olması, Gelibolu yolu üzerinde Çanakkale şehitliğine giden yolun tam orta noktası olması nedeniyle konaklama açısından ideal bir bölgedir.
Denize girmek için en güzel zaman ise Ağustos ayının ilk 15 günüdür. Cam gibi denizi ile tam bir akvaryum içinde hissedersiniz kendinizi. Şnorkel ya da varsa dalış takımlarınızı almayı unutmayın.
Bolayır- Bakla Burnu:
Gelibolu yönünde devam ederken Bolayır tabelalarını göreceksiniz. Bu köyde, ünlü Türk şair Namık Kemal ve Gelibolu’yu ilk fetheden Gazi Süleyman Paşa’nın mezarları yer alır. Bu mezarlar anayolun sol tarafında köyün içinde yer alır ve kahverengi tabelalar ile gösterilmiştir. Yolun sağından içeri girdiğinizde ise, uzun bir süre yazlık sitelerin arasından devam ettikten sonra sahile ulaşırsınız. Her sene biraz daha modern hale gelmeye çalışan bu sahile Bakla Burnu denir. Oldukça geniş ve uzun bu kumsalda salaş plaj kafeleri, kamp alanları mevcuttur. Plajlarda şemsiye sezlong kiralayabilir veya dilerseniz kendi şemsiyenizi de kurabilirsiniz. Denizi oldukça sakin ve berrak olmasıyla bilinse de biz, şansımıza, her gidişimizde epey rüzgarlı bir plaj ve dolayısıyla bulanık ve hafif dalgalı bir deniz ile karşılaştık. Bu durum rüzgarı bekleyen sörfçüler için kaçırılmayacak bir fırsat. Burada rüzgar sörfü ya da kite yapabilir, henüz denemediyseniz özel ders de alabilirsiniz.
Güneyli Köyü:
Oldukça modern ve kalabalık aynı zamanda Saros körfezindeki en popüler köydür. Açıkcası köyün içi herhalde 10 sokağı geçmeyecek kadar küçük ancak deniz ve plajı epey geniş ve uzun. Köye saptıktan sonra önce küçük bir köy meydanından geçer sonra da bir çok yazlık arasından aşağı doğru inerek sahile ulaşırsınız.
Sahil boyunca bir çok kafe, restoran, büfe, hotel, pansiyon bulabilirsiniz. Hatta A101 gibi marketler, belirli günlerde kurulan semt pazarları, gezen kütüphane ve plajda birbiri ardına, simitçi, mısırcı, midyeci ile aradığınız herşeyi bulabileceğiniz bir tatil köyüdür burası. Eğer kendi yiyeceğinizi, içeceğinizi, şemsiye ve şezlongları yanınızda taşımak istemiyorsanız Güneyli’ yi tercih etmelisiniz.
Güneyli köyünden tekne ile gidilebilecek bir koy: Bebek kayalıkları‘dır. Genelde su altı fotoğrafçıları ve dalış kulüpleri tarafından tercih edilen bir yerdir. Bebek Kayalıkları’nın bir de mitolojik bir hikayesi bulunuyor. Efsaneye göre bu bölgede Altın Post anlamına gelen Agospatami Antik Kenti varmış. Altın postu giyebilen biri ölümsüzleşirmiş ve bu yüzden bölge korsanlar tarafından sürekli baskına uğrarmış. Baskından kaçan halk, sesleri duyulmasın diye bebeklerini bu kayalıklara bırakırmış. Eğer “Teknem yok gidemem!” diyorsanız deniz bisikleti diğer adıyla yunuslardan kiralayabilir kayalıklara doğru bakmakla yetinebilirsiniz shshs..
Fındıklı Köyü-Kömür Limanı:
Gelibolu’yu geçip Eceabat yönüne doğru ilerlediğinizde, yolun sağında küçük bir tabela size “Fındıklı köyü”nü işaret eder. Bu girişten giriş yaklaşık 10 km devam ettiğinizde ise köy içinde bir başka tabela sizi yaklaşık 17 km.’lik bir mesafe de yer alan ” Kömür Limanı”na yönlendirir. Kömür Limanı kesinlikle tatilinizi bir gün uzatmanıza değecek bakir bir koydur.
Cam gibi bir denizin içinde parlayan turkuaz renkli taşları tam bir görsel şölendir. Koyun sağ tarafındaki küçük taşlık tepeyi aştıktan sonra ” Akvaryum Koyu” na ulaşırsınız. Kesinlikle bu zorlu yürüyüşe değecek bir manzara sizi bekliyor olacak.
Kömür Limanı’na ulaşım, burada başka ne yapılır, konaklama, yeme& içme konusunda daha fazla bilgi almak için buraya tıklayabilirsiniz. Ayrıca youtube kanalımızdan kömür limanı videomuzu da izleyebilirsiniz.
Tekne ile ulaşabileceğiniz ve özellikle dalış kulüpleri tarafından hem eğitim hem de profesyonel dalışlar için tercih edilen Minnoş Kayalıkları, Kömür limanının sağ tarafında kıyıdan 150-200 mt açıkta yer alır. Minnoş kayalıklarının Güneyli tarafında bulunan Despot Kayalıkları ise reef yapısı nedeni çok sayıda kovuk canlılara ev sahipliği yapar.
Bütün bu koylar baktınız size yetmedi, hala daha fazlasını arayanların Gelibolu yarımadasının biraz daha ucuna doğru gitmelerini öneririz. Eceabat’ta yer alan diğer muhteşem koylar hala keşfedilmeyi bekliyor. Plajlar henüz dolmamışken acele etmelisiniz. Detaylı bilgiyi Eceabat: Gelibolu yarımadasının öbür yüzü blog yazımızdan okuyabilir ayrıca youtube videomuzu izleyebilirsiniz..
Şimdiden keyifli tatiller dileriz..
3 Yorum