Kapıda vize uygulaması ile gidebileceğiniz Yunan Adalarından belki de en minik olanlarından Meis, Kaş’ a sadece 20 dakika uzakta yer alıyor. Yunancası  Kastellorizo olan Meis adasına Kaş feribot iskelesinden sefer düzenleyen iki firma bulunuyor. Firmaların seyahat acentaları hemen Kaş sahilinde yer alıyor. Bir tanesi Kahramanlar Meis Ferry Lines diğeri Meis Express. Biz Kahramanlar Meis Ferry Lines ile günübirlik ada çıkartması yaptık ve inanılmaz keyifli geçti bu yüzden ayrıca sizlerle de paylaşmak istedik.

Meis Adası için Vize Gerekiyor mu?

Kapıda vize uygulamasının yeniden yürürlüğe girmesi ile feribot bilet satışlarında bir artış yaşanmış. Ama bizim gittimiz Nisan 2024 tarihinde hala feribota atlarım adaya geçerim gibi bir uygulama söz konusu değildi. Yeşil pasaport ya da schengen vizeniz yoksa en az 3-4 gün öncesinden evraklarınızı acentaya ileterek vize almanız gerekiyordu. Bu yüzden kapıda vize uygulaması ile ilgili detayları takip etmeniz veya acentalar ile iletişime geçmenizi öneririz.

Meis Adasına Ulaşım:

Kaş’ tan Meis’ e aynı gün gidiş dönüş bilet fiyatı 35 Euro, farklı gün gidiş dönüş ise 40 Euro.

Her gün sabah 09:30′ da Meis’ e hareket eden feribotlar, 16:30′ da dönüş için harekete geçiyorlar. (Güncel saatleri firmaların resmi websitelerinden kontrol edebilirsiniz.)

Adadan ayrıca Rodos’ a da feribot ile ulaşım mümkün. Yolculuk 8 saat civarı sürüyor. Ama karayoluna alternatif olarak değerlendirebilirsiniz. Ayrıca her yunan adasında olduğu gibi adada bir de havaalanı mevcut.

Meis Adası Hakkında:

Adadaki tek yerleşim yeri olan Kastellorizo (Megisti), Aziz Yuhanna Şövalyeler’nin buradaki kızıl kayalardan ötürü adaya verdikleri Château-Roux (Kızıl Şato) adının bozulmuş biçimidir. St. Jean Şövalyelerinden sonra ada sırasıyla Mısır, Napoli ve 1512’de Osmanlı egemenliğine girmiş. Osmanlılar kısa aralıklar dışında 1915’e değin adayı ellerinde tutsalar da I. Dünya Savaşı sırasında Fransızların eline geçen ada Lozan Antlaşması (1923) ile İtalya’ya verilmiş.  II. Dünya Savaşı sonrasında (1948) ise On İki Ada’yla birlikte Yunanistan’a bağlanmış durumda.

1991 yılı en iyi yabancı film Oscarını alan ‘Mediterrenio’ filmi Meis’de çekilmiş (https://www.youtube.com/watch?v=wkn_CeorAwo).  Bu filmden sonra adada turizm canlandığı görülmüş. Adayla ilgili ufak bir not daha, Yılmaz Güney 1981 yılında bir günlük izin ile hapisten çıktığında, Kaş’tan Yunanistan’a bağlı Meis adasına, oradan da İsviçre’ye kaçmış. Daha sonra Fransa’ya geçerek, yaşamının geri kalanını orada geçmiş.

Meis adası o kadar mini minnacık ki biz bütün gün nasıl zaman geçireceğiz diye düşünmüştük ama resmen zaman su gibi aktı desek yeridir. Adaya feribot ile yaklaşırken aslında zaten her yeri görmüş oluyorsunuz. Bir koya iki sıra halinde dizilmiş renkli evler, arkasında herhangi bir yapılaşma olmayan çorak tepecikler, ve sahil boyunca uzanmış restoranlarla çok şirin bir görüntüsü var. Mimarisi beklediğiniz Yunan mimarisinden çok farklı. Yani beyaz evler, yuvarlak biçimli çatılar ve mavi pencere kapı standardından farklı, soft renkler hakim.

Toplam yüzölçümü 12.000 km² civarında olan adada, 10-15 kadar restoran, 1 atm, 2 kilise, 1 cami, 2 bakkal ve birkaç tane hediyelik eşya satan dükkan dışında bir şey yok. Bizim gittiğimiz Nisan ayının ilk haftasında adada en fazla 10-15 yerel halk vardı. Zaten kalıcı nufüs 400-500 kişi olan ada aslında yazın 1000 kişiye kadar çıkıyor. Adalıların çoğu Avusturalya’ ya göçmüş ve yazları geliyorlarmış. Avusturalya’ da kış olan dönemde Türkiye biliyorsunuz yaz ayını yaşıyoruz. Doğal olarak da bu bizce şanslı olan bu göçmen nufüsun dolabında kazak veya kar botu falan yok düşünün.

Meis Adasında Gezilecek Yerler  

– Limana yanaşırken soldaki tepenin üzerine kurulu şövalye kalesi 14. yy’da , daha da eski zamanlardan kalma bir kalenin üzerine kurulmuş. Kale duvarına monte edilmiş dik demir merdivenler ile zirvaye çıkabiliyorsunuz. Manzarası dışında kaleye ait sadece taş kalıntıları var. Bu yüzden çok tavsiye etmiyoruz.


 – Adada iki likya kaya mezarı bulunuyor. Bu yüzden Avrupa’ya ait tek kaya mezarlarına sahip olma ünvanını taşıyor. Limandan şövalye kalesine doğru kıyı boyunca yürürken kayalar arasında fark ediliyor. 


 – Limanın solunda, 1753’de inşa edilen Osmanlı camisi 2007 yılında restore edilerek etnoğrafya müzesi haline getirilmiş. 20. yy’dan kalma ada hayatına ait eşyalar, eserler sergileniyor. Ayrıca adada bir arkeoloji müzesi de bulunuyor.


– St. George of the Mountain Manastırına ulaşmak için ada merkezinin arkasındaki tepede göreceğiniz 400 basamaklı merdiveni çıkmanız gerekiyor. Merdivenlerin bitiminde düzlük bir alanda ilerleyecek ve sonra adanın öbür tarafını görebileceğiniz bir noktaya ulaşacaksınız. Biraz daha ilerlediğinizde kale gibi kalın duvarlarla çevrili ve kilitli manastır karşınıza çıkacak. Oldukça iyi bir kondisyon gerektiren bu tırmanış yerine 15 euro verip taksi ile de çıkabilirsiniz.


– Beyaz kilise, Heykeltraş Alexandros uzun yıllardır yaz aylarını geçirdiği ve şu an ibadete kapalı bir kilise. Alexandros hem kilisenin etrafındaki kaya parçalarını hem de kilisenin kayadan duvarlarını yontarak heykel haline getirmiş. İçeride ayrıca farklı heykel çalışmaları da bulunuyor. Bu arada kilisenin önünden denize girebilirsiniz.

Meis Adasında Denize Girilecek Yerler

Adada denize girilecek bir kumsal ya da özel olarak beach olarak ayrılmış bir alan yok. Limanın sol ucundaki eski caminin hemen önünden ya da limanın sağ ucundaki Megisti Otelin önünden denize girebilirsiniz.

Zaten daha adaya ulaşmadan adını duyacağınız Mavi Mağara ise deniz taksiler ile ulaşabileceğiniz bir yer. Genelde saat 11:00 gibi hareket eden küçük botlar ile grup halinde gidiliyor. Kişi başı 10-15 euro civarında. Burası dar girişinden güneş ışığının yansıması oluşan fosforlu bir rengin hakim olduğu doğal bir oluşum. Yaklaşık 15 dk da ulaşılan mağarada yüzme molası veriliyor ve 1 saat içinde de geri dönmüş oluyorsunuz.

Kendi grubunuz ile özel bir bot tutarsanız, mavi mağaraya giderken ya da dönüşte adanın hemen önünde yer alan küçük bir adacığın üzerine kurulu Saint George Plajında inebilirsiniz, burası da denize girilecek en temiz noktalardan.

Limanın bitişiğindeki küçük koy Mandraki’ nin ise çok çekici görünmese de buradaki taşlık küçük sahilden de denize girenler oluyor.

Meis Adasında Yeme- İçme Önerileri:

Açıkcası biz belli bir yer önermek istemiyoruz çünkü gördüğümüz kadarıyla hem kalite ve hizmet hem de fiyat olarak birbirine benzeyen restorantlar var. Meltemi cafe’ de kahvaltı için feribotta iken önermişlerdi ama biz kalabalık olduğu için az ilerideki komşusu da kazansın diye başka bir mekana oturduk. Kahve mis gibi, lezzetli, taze ve yanında gelen aperatif ikramlar da çok güzeldi. Öğlen yemeği için Greek Salad deneyebilirsiniz mesela, üzerine kocaman bir kalıp peynir koyuyorlar. Deniz mahsülleri de aşırı lezzetli tahmin edeceğiniz gibi.

Meis Adasında Konaklama:

Adada özellikle yazın evlerini pansiyon olarak kullananlar olduğu gibi oteller de mevcut.

Mediterraneo Hotel , Kastellorizo Hotel , Megisti Hotel , Poseidon Hotel , Alexandra Guest House bu otellerden bazıları.

Meis Adası Ucuz mu?

Türklerin en merak ettiği konuya gelecek olursak. Evet maalesef yeme- içme bizden çok ucuz. Kaliteli, taze ve lezzetli ve uygun fiyatlı menü, güleryüzlü ve cana yakın çalışanlar, denize sıfır salaş mekanlar, tertemiz hava, gürültüden çok uzak bir atmosfer.. 20 dakika içinde huzura ışınlanabileceğiniz yerlerden biri bizce. Tekrar tekrar gidilesi yerlerden bir olarak listemize giren Meis’i maalesef çok geç keşfetmişiz diyoruz ve size de huzur dolu bir seyahat diliyoruz..

Dipnot: Duty free alışverişleriniz hem feribota binerken hem de Kaş’ ta indiğinizde çok sıkı kontrol ediliyor. Çantanıza kadar açtırıyorlar. O yüzden dikkat etmenizde fayda var.

İlgili Yazılar;

Türkiye’ den tek feribotla gidilen Yunan Adaları yazımıza buraya tıklayarak göz atabilirsiniz.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.