Bir gezgin önce kendine yatırım yapmalıdır


Çok değil, bundan yaklaşık bir 5- 6 sene önce, kurumsal şirketlerde 10 senesini doldurmuş olan beyaz yaka çalışanların, mezun oldukları dönemde “CEO olmak” hayalleri bir anda “Bodrum’ da ya da küçük bir sahil kasabasından butik otel açıp işletmek” , ” Köye dönüp hayvancılık yapmak.” , “Babasının yanında çırak olmak.” gibi daha az hırslı hayallere dönüştü.

Genellikle herkes bir şekilde internetten para kazanarak evinden çalışma yolları bulma telaşı içinde. Kimisi internetten ithalat ihracat yapabileceği birşeyler kovalıyor, bilgisayar ile daha haşır neşir olanlar program ve yazılım işlerine giriyor, kimisi etsy hesabı açıp kendi yaptığı el emeği göz nuru ürünlerini satışa sunuyor, özellikle tasarım ve moda severler youtube’ a videolar yüklemeye başlıyor ve bizim gibi yazmayı sevenler ise hemen kendine websitesi açıyor.

Biz gezip gördüğümüz yerleri yazmaya başladıktan ve sektörü biraz detayı incelemeye koyulduktan sonra fark ettik ki,  sadece seyahat etmek, devamlı gezmek ve hatta sırf bundan para kazanmak son zamanlarda herkesin hayali olmuş. Denk geldiğimiz birçok insan gezmek için istifa ettiğini belirttiği söyleyip, dünyayı kovalamaya başlamış bile. Hal böyle olunca da yeni meslek grupları türemiş. Blog yazanlara “Blogger” ya da yazmak istemeyip daha çok fotoğraf çekenler “instagrammer“; video yapmayı daha çok tercih edenler ise artık bir “youtuber” ya da “vlogger” ünvanları mevcut. Tabii bu bütün ünvanların en rütbelisi ise “Fenomen“. Kurumsal hayatın CEO’ su bu sektörde artık fenomen olarak biliniyor. Fenomen olduktan sonra da artık sırtınız yere gelmiyor. Sponsorlarınız, davetleriniz, hediyeleriniz vs hayat bir anda bayram yerine dönüşüyor. Bu apayrı bir konu tabii.

Biz bu yazımızda gezmek için istifa etmeden önce (yani hala aylık sabit bir geliriniz ve mesai dışı zamanınız varken) gerçek bir gezgin olabilmek için ne tür yatırımlar yapılması gerektiğinden bahsetmek istiyoruz.

Zamana yatırım yapın.

  • Bu işe kalkışmadan önce kişisel bir blog hazırlayın. Ya da bir youtube kanalı kurun. Hiç olmadı snapchat ya da vine gibi sosyal medya araçlarında açacağınız hesaplarda küçük paylaşımlarda bulunun. Sanıldığının aksine full time yazı yazmak, video çekip bunları montajlamak, yeni içerikler üretmek, insanları etkileyecek ve takipçi sayınızı günden güne arttıracak bir konu bulmak o kadar kolay değil. Önce epey emeklemeniz, bu yeni sektörün inceliklerini öğrenmeniz gerekiyor. Birkaç denemeden sonra vazgeçip, size göre olmadığı için eski hayatınıza geri dönmek isteyebilirsiniz. Bu yüzden henüz işiniz gücünüz ve az da olsa bir aylık geliriniz varken neye kalkıştığınızı önce biraz deneyimlemeli ve bu işten zevk alıp almayacağınızı görmelisiniz. Belki yazmayı sandığınız kadar da sevmiyorsunuz ya da video montajı yapmak sizi o kadar da cezbetmiyor ya da kendi görüntünüzü izlediğinizde çekinip ses tonunuzu beğenmiyorsunuz. Denemeden bilemezsiniz.
  • Fenomenleri takip etmek için zaman ayırın. Kimleri, neden takip ediyorsunuz? En çok hangi blogları okuyorsunuz ve bu bloglarda sizi çeken neden ne? Devamlı peşinde olduğunuz fenomenlerin tarzını, yaptıklarını, gezdiği, giydiği, anlattığı her şeyi analiz etmelisiniz. Eğer bu kişiler gibi olmak amacındaysanız sizin de kendi tarzınızı yaratmanız ve onların yaptıklarından daha farklı şeyler yapmanız gerekiyor. Ancak bunu yaparken, daha iyisi olmak için önce elinizdeki detaylı analiz etmeli ve üzerine ne gibi şeyler ekleyebilirsiniz onu bulmalısınız.
  • Planlama yapmaya zaman ayırın. Nereleri görmek istediğinize, hangi ülkeleri gezeceğinize karar verip bütçe çalışması, yol güzergahı planlama, uçak ve konaklama maliyeti gibi birçok alt kategori için ön hazırlıklar yapın.
  • Sürekli gezen kişilerin hikayelerine kulak verin. Karşılaştıkları zorluklar, dezavantajlar, başarısızlıkları size birşeyler öğretecektir. Bazen herşeyi deneyerek değil bazen de sadece dinleyerek öğrenebiliriz.

Kendinize ve hobilerinize yatırım yapın:

  • Yazmayı ya da video hazırlamayı sevdiğinize, bunu yaparken de keyif aldığınıza ve sürekliliğini sağlayabileceğinize karar verdiniz. O zaman digital video hazırlamak ya da blog yazma sanatı gibi kurslara katılarak yeteneğinizi geliştirmelisiniz.
  • Hobilerinizi keşfetmeli ve yeni hobiler edinmelisiniz. Dalış, rüzgar sörfü, yoga, pilates, kayak gibi sporları denemelisiniz. Seyahat etmeye başladığınızda sadece “gezdim, gördüm, yazdım” demek yeterli olmayacaktır. İnsanlar sizin yaptıklarınızı da takip etmeye ve devamlı daha farklısını görmek istemeye başlayacaklardır. Bu tür aktiviteler özellikle de adrenalin sporları her zaman daha fazla izleyici çekecektir.
  • Ön denemeler yapın ve hangi tür seyahatten hoşlandığınızı keşfedin. Bazıları lüks tatiller yapar, bazıları sırt çantalı gezer, bazıları çadırda kalır kamp kurar vs vs. Sizin tarzınız hangisi karar vermelisiniz. Hala çalışıyor ve para kazanıyorken, hafta sonlarınızda görmek istediğiniz yakın yerlere gidin ve mesela, uzun yürüyüşler (hiking) yapın, bakalım gerçekten de sırt çantanızla dağ tepe tırmanmayı seviyor musunuz?

Vücudunuza ve sağlığınıza yatırım yapın:

  • Fit olmalısınız. Yani sıfır beden olmak değil ama Maldiv fotoğraflarınızda sexy görünecek kadar fit olmaktan bahsediyoruz. İnanın ya da inanmayın, insanlar hala biraz ten görünen fotoğrafları daha fazla takip ediyorlar.
  • Spor yapmalısınız. Zayıflamak için değil ama güçlü olmak için hareket etmeniz gerekiyor. Eğer uzun bir seyahate çıkacak ve dünyayı keşfedecekseniz, yürüyüş, koşu, bisiklet gibi egzersizler yaparak vücudunuzu karşılaşacağı yeni koşullara hazırlamalısınız. Siz de kabul edersiniz ki kimse hımbıl hımbıl Himalayalar’ a tırmanamaz 🙂 Ya bir spor salonuna kayıt olmalı ya da hafta sonu açık havada yürümeli hatta koşmalısınız.
  • Eğer sigara gibi kötü alışkanlığınız varsa hemen bırakın. Bu öncelikle sağlığınız sonra da bütçeniz için de önemli bir karar olacak. Nefes darlığı, sigara içmek için ayrılan zaman gibi bir çok olumsuzluğu sıralamak bile istemiyoruz zira herkes bunu zaten biliyor. Ayrıca, gezginler genelde aylık geliri olan süper zengin kişiler değiller. Bir çoğu ekonomik seyahat ederek dünyada gezilmedik yer bırakmama derdinde.

Hem bütçenizin hem de asıl ruh ve bedeninizin hazır olduğunu hissettiğinizde, bu yeni “gezgin” kariyerine adım atmanızı öneririz. Nasıl ki 16 sene okuduktan sonra profesyonel hayata adım attınız, bir kaç sene bu yeni konu üzerinde çalıştıktan sonra yeni hayatınıza adım atmalısınız. Aksi takdirde 1 sene oturup, bugün gittim yarın gideceğim diyerek tüm birikiminizi harcar ve sonunda da hiç birşey yapamadan tıpış tıpış beyaz yakanızı geri takarsınız 🙂 Bizden söylemesi..

Yorum Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.