BATH Ekonomik Gezi Rehberi
Günübirlik Romantik Bath Şehir Gezisi..
Bath, Avon Nehri’nin (River Avon) vadisinde yer alan ve 1590 yılında Kraliçe I. Elizabeth tarafından şehir statüsü verilen romantik bir şehirdir. Şehir Romalılar tarafından latince “Aquae Sulis” yani Sulis’in suyu adında bir kaplıca olarak kurulmuş, daha sonra İngilizce de banyo anlamına gelen “Bath” kelimesi şehre adını vermiştir. 1987 yılından beri UNESCO Dünya Mirasları listesinde yer alan Bath, Londra’nın 156 km batısında, Bristol’ün 18 km güney doğusunda yer almaktadır.
Günübirlik geziler için muhteşem bir şehir olan Bath’da yer alan en önemli yapılar; Bath Kraliyet Tiyatrosu, Lansdown Crescent, Royal Crescent, The Circus, Bath Abbey, Roman Baths ve Pulteney Köprüsüdür.
Bath’a Portsmouth‘da İngilizce kursu için gittiğimiz kolejin öğrenci turu ile günübirlik bir gezi yapmıştık. Çok keyifli ve büyüleyici bir şehirdi. Seyahat ettiğimiz dönem Aralık ayında olunca herkesi bir Noel heyecanı şehri sarmış ve Christmas Market neşeli insanlarla dolmuştu. Bir şehirden etkilenmek için o şehirde yaşayan insanlardan da etkilenmek ve aslında mutlu olmak için etrafınızdaki enerjinin de size gerçekten iyi gelmesi gerekiyor. Bath bu sebeple hafızamıza “güzel yerler” ve “neşeli insanlar” kelimeleriyle kodlanan ve tekrar gitmek isteyebileceğimiz bir yer olarak kazındı. Umarız siz de Bath seyahatinizden keyif alırsınız.
BATH’ A ULAŞIM: BATH’ A NASIL GİDİLİR?
Uçak ile: En yakın havaalanı Bristol havaalanıdır. Havaalanından, birkaç istasyonda durakladıktan sonra yaklaşık 1 saatte Bath’e gelen otobüsleri tercih edebilir ya da Bristol Airport Flyer express otobüsleri ile Bristol Temple Meads tren istasyonunda inip şehri biraz gezdikten sonra Bath’e sıklıkla hareket eden trenlerle yolunuza devam edebilirsiniz.
Tren ile: Bath tren istasyonu şehrin hemen merkezinde yer alır. Londra Paddington ve Londra Waterloo istasyonundan yaklaşık 90 dakika içinde Bath Spa’ya ulaşabilirsiniz. Bristol Temple Meads istasyonu sadece 15 dakika uzaklıktadır. Ayrıca İngiltere’nin kuzeyinden, Cardiff ve İskoçya’dan Bath’a tren ile ulaşmak oldukça elverişlidir.
Araç ile: Londra ve Heathrow Havaalanından M4 otobanını kullarak; Devon ve Cornwall’dan ise M5 otoyolu ile Bath’ a direkt ulaşabilirsiniz. Küçük bir uyarı: Kasım ve Aralık aylarında, yani Noel döneminde, Bath Christmas Market nedeniyle yollar kapalı olacaktır. Araç ile seyahat etmeden önce resmi internet sitesinden güzergah ve yol durumu hakkında detaylı bilgi almanızı öneririz.
Otobüs ile: Eğer Londra Victoria otobüs garı, Heathrow Havaalanı ve ya Gatwick Havaalanından Bath’e direkt seyahat edeceksiniz, National Express otobüslerini tercih edebilirsiniz. Ayrıca Megabus firmasının da belirli dönemlerde düzenlediği erken rezervasyon imkanlarından da faydalanabilirsiniz.
BATH ŞEHİR İÇİ ULAŞIM
Şehir içi her yer yürüme mesafesinde yer alır. Bisiklet kiralayarak ya da yaya olarak bu şehri dolaşmanızı tavsiye ederiz. Bunun dışında dilerseniz turistik şehir gezisi yapan otobüsleri tercih edebilirsiniz. Bath şehir otobüs fiyatları diğer şehirlere göre oldukça pahalıdır bu yüzden iki veya daha fazla kez otobüs tercih edecekseniz toplu bilet almanızı öneririz.
BATH’ DA KONAKLAMA: BATH‘ DA NEREDE KALINIR?
Bath küçük bir şehir olmasının yanında sizi eski zamanlara sürükleyecek kadar masalsı ve romantik bir yer. Eğer bu şehirde yaptığınız günübirlik bir tur size yetmediyse ve daha fazla zaman geçirmek istiyorsanız, birbirinden farklı konaklama alternatifiniz mevcut. Guest House, Bed & Breakfast, Hostel, Otel gibi klasik seçeneklerin dışında biraz daha fazla ücret ödeyerek alternatif kamp alanlarında bir çadır, bungalov ve hatta Volkswagen karavan konaklaması seçebilir ya da şehrin biraz dışında ancak kolaylıkla ulaşılabilir mesafede yer alan çiftlik evlerini (farm, inn ya da cottage olarak geçer) tercih edebilirsiniz. Bunun için booking.com ve airbnb dışında visit bath resmi internet sitesini karıştırmanızı öneririz.
BATH’ DA KESİNLİKLE YAPILMASI GEREKENLER
Yürüyüş: Bath yürüyerek keşfedilebilecek kadar küçük bir şehir. Size önerdiğimiz aşağıdaki rotayı yürüyerek, kendinizi bu şehrin büyüsüne kaptırın. Kesinlikle Roman Baths’ı ziyaret edin.
Yeme& İçme: Lokal içkilerinin (Ale ve Gin) tadına bakın. 5 çayı ve yerel mutfaklarında kendinize bir ziyafet çekin. Tasting Room‘da düzenlenen etkinliklere katılın ve hatta özel tekliflerinden faydalanın.
Şehir Manzarası: Alexandra Park‘dan şehrin panoramik manzarasını izleyin. Beechen Cliff tepesinde yer alan parka giriş ücretsiz. Parka araç ile ulaşabilir ve ücretsiz park edebilirsiniz. yürüyerek parka ulaşmak için Jacob’s ladder olarak bilinen merdivenlerden tırmanabilir ve ya daha kolay bir yol olan Holloway ve Shakespeare Avenue’ yu tercih edebilirsiniz.
Termal Havuz Keyfi: Thermae Bath Spa‘nın terasındaki termal havuzun keyfini çıkartın. Biraz tuzlu bir aktivite olabilir ancak eğer Bath’ da bir kaç gün kalacaksanız yapacağınız çok da fazla bir alternatif kalmayacağı için ödediğiniz ücrete deyecek bir deneyim olacaktır.
BATH’ DA NE YENİR? NE İÇİLİR?
- 5 çayı: İngilizlerin meşhur “5 o’ clock tea” ritülenin henüz deneyimlemediyseniz, Bath bunun için oldukça uygun bir yer zira şehirde rahatlıkla bulabileceğiniz ve hem dekor hem de tarz olarak bayılacağınız çok sayıda retro ve modern “tea room” mevcut. Leziz bir bardak ingiliz çayı yanına sandviç veya bir dilim pasta ile bu geleneği tecrübe etmelisiniz. En popüler mekanlardan biri olan Sally Lunn’s House (adres: 4 North Parade Passage), 1482 yılında kurulan şehrin en eski binasında yer alıyor. Ayrıca çay bardaklarından sunumuna kadar bayıldığımız Old Time Bea’s Vintage Tea Rooms’a da uğrayabilirsiniz (adres: 6-8 Saville Row).
- Ale & Gin: Bath’de çok sayıda “pub” yani bar var. Eğer ılık bir havada bu şehri keşfetmek için tüm günü yürüyerek geçirdiyseniz, kısa bir mola vererek lokal bir bara girmenizi ve yerel halk ile birkaç saat geçirerek bu kültürü daha derinden özümsemenizi öneririz. Bath’ a özel “ale” (bir tür bira) için tercih etmeniz gereken yerel marka “Abbey Ales” ve merkezi Bristol’ da bulunan “Bath Ales“. Ayrıca cin seviyorsanız, Queen caddesi üzerindeki The Canary Gin Bar’ da yerel marka “Bath Gin“i denemelisiniz.
- İngiliz Kahvaltısı: Eğer daha önce İngiltere’ nin herhangi bir şehrinde kahvaltı yapma imkanınız olmadı ve erken saatte Bath’ e geldiniz ve henüz kahvaltı yapmadıysanız kesinlikle tipik bir İngiliz kahvaltısının tadını çıkarmalısınız. Genelde bütün B&B (Bed & Breakfast) ve oteller sabah kahvaltısında “English Breakfast” sunmaktadır ancak bunun dışında da
- Geleneksel bir akşam yemeği: Eğer en az bir gecenizi Bath’ da geçirecekseniz, kesinlikle bir restorana giderek geleneksel bir akşam yemeği yemelisiniz. Bath’ de birbirinden şık ve ödüllü restoranlar yer alıyor, herhangi birine girerek keyifli bir akşam yemeği için meşhur “Fish& Chips” ya da “Sunday Roast” denemenizi tavsiye ederiz.
- The Bath Farmers’ Market: Her cumartesi sabahı Green Park istasyonunda kurulan pazar alanına uğramalı ve taze sebze, meyve, et, ekmek ve diğer pastane ürünleri ile daha birçok ürünün tadına bakmalısınız. Özellikle Ekim ayında “Great Bath Feast” denilen ziyafet döneminde Bath’ da iseniz, yapabileceğiniz en lezzetli aktivite kesinlikle Bath Farmers’ Market‘i ziyaret etmek olacaktır.
BATH’ DA ALIŞVERİŞ
Özellikle Noel zamanı bu şehri ziyaret ediyorsanız, Bath Abbey önünde düzenlenen noel pazarını ziyaret etmelisiniz. Burada kurulan birbirinden renkli standlarda aksesuar, yiyecek, içecek vb birçok şey bulabilirsiniz.
BATH ŞEHİR TURU
Bu gezide göreceğiniz yerler; The Royal Crescent, Royal Victoria Park, The Circus, The Jane Austen Centre, The Victoria Art Gallery, Pulteney Bridge, Great Pulteney Street, The Holburne Museum, The Roman Baths, Bath Abbey, Alexandra Park, Prior Park’ da yer alan The Palladian bridge.
The Royal Crescent: John Wood the Younger tarafından tasarlanan ve 1767- 1775 yılları arasında inşa edilen hilal şeklinde evler topluluğu. Bath’ın en ikonik simgelerinden biri olan bu alan sadece turistler tarafından değil aynı zamanda birçok film ve dizi çekiminde de tercih edilen bir mekandır.
Royal Victoria Park: Adını Kraliçe Victoria’dan alan park. Yemyeşil çimenlerinde piknik yapabileceğiniz, boydan boya yürüyerek kuzeyinde yer alan botanik parkı ziyaret edebileceğiniz ve hemen hemen her mevsimde sizi karşılayacak olan sürpriz müzik grupları, sirk gösterimleri ve hatta oyun aktivitelerinde keyifli vakit geçireceğiniz sakin ve temiz bir alandır.
The Circus: Üç blok halinde sıralanmış binaların oluşturduğu bu kavşak, The Royal Crescent gibi Bath’ın simgesel yerlerinden biridir. The Circus’un tam orasında yer alan yeşillik alan etraftaki evlere su dağıtılan bir su deposu iken, 1800’lü yıllarda komşuları için bir bahçe haline geldi. Bu kavşağın tam ortasında durup, kendi etrafınızda bir tur atmalı hatta kısa bir video çekmelisiniz zira bu tür bir mimari ile her yerde karşılaşmıyoruz.
The Jane Austen Centre: İngiliz yazarı Jane Austen için yapılmış bir merkez.
The Victoria Art Gallery: Yılda 117.000 kişi tarafından ziyaret edilen bu müzeye giriş ücretsiz ancak sergi alanı için 4 pound civarında bir ücret ödemeniz gerekiyor.
Pulteney Bridge: Floransa’ da yer alan Ponte Vecchio köprüsü ile birlikte dünyanın en güzel köprüsü olarak kabul edilen bu köprü üzerinde bir çok dükkan yer almaktadır. Ve bu özelliği ile dünyadaki 4 tane köprüden biri olduğu söylenir. Aslında sadece Bath şehir merkezi ile Avon Nehri’ nin diğer kıyısını bağlamak için inşa edilmiş olan bu köprü zamanla romantik köprü olarak simgeleşmiş ki gece manzarasının gerçekten güzel olduğunu belirtmeliyiz.
The Holburne Museum: Pulteney köprüsünün sonunda yer alan Holburne Müzesi aslında bir otel olarak inşa edilmiş ancak daha sonra müze olarak kullanılmaya başlanmış. Bu görkemli binada yer alan sanat eserlerini gezdikten sonra bahçesinde (Sydney Gardens) yer alan Garden Café’ de bir fincan çay ile bir dilim pasta yiyerek dinlenebilirsiniz.
The Roman Baths: Girişte sizi karşılayan “Great Bath” bölümü ve alt katındaki müze bölümünde yer alan eserler Bath’a neden geldiğimizi doğrularcasına etkileyici. Hala her gün 46 °C’de kaynayan 1,170,000 litre suyun bu görkemli buharlaşması zamanında Tanrı’ nın gizemli mucizesi olarak kabul edilmiş olan bu alan büyük bir banyo ve sosyalleşme alanı olarak inşa edilmiş. Yetişkinler için Roman Baths giriş ücreti 15 pound civarında. Bu fiyata dahil olan sesli rehber (audio guide) dışında Pump Room’da 42 minarelin ve iyileştirici gücünün olduğuna inanılan bu sudan bir yudum içme imkanı. Afiyet olsun 🙂
Bath Abbey: “Abbey” Türkçe’de manastır kilisesi anlamına gelmektedir. Bath Abbey eski bir Norman klisesi üzerine inşa edilmiş. Klisenin 212 merdivenini tırmandığınızda tüm Bath şehrini ayaklarınız altına seren bir manzara sizleri bekliyor olacak. Bath Visitor Information Centre’dan 22 pound’a kombine bilet alarak hem kilisenin kulesine çıkabilir hem de Tower Tour’da 5 çayı (çay, sandviç veya tatlı) veya öğle ya da akşam yemeği tercih edebilirsiniz. Aslında mantıklı bir tercih olur zira hem kuleye çıkmak için her halükarda ödeyeceğiniz ücreti hem de yemek için ayırdığınız bütçeyi topladığınızda, ekstra 360 derece şehir manzarası neredeyse bedavaya geliyor olacak. Bu arada küçük bir dip not: Tower Tour pazar günleri kapalı, planınızı yaparken dikkat edin.
Alexandra Park: Hala yürüyecek zaman ve enerjiniz olduğunu kabul ederek, turumuza Alexandra Park ile devam ediyoruz. Beechen Cliff tepesinde yer alan giriş ücreti ödenmeyen bu parkın tepesinden şehrin manzarasını izleyebilir ve yeşile doyabilirsiniz.
Prior Park: Dilerseniz yürüyerek, dilerseniz 1 numaralı otobüsler dilerseniz City Sightseeing Skyline turları ile Prior Park‘a ulaşabilir ve parkta yer alan dünyaca ünlü 4 köprüden biri olduğu söylenen Palladian köprüsü (The Palladian bridge) üzerinde yürüyerek, müthiş doğa fotoğrafları çekebilirsiniz. Giriş ücreti yetişkinler için 7 pound civarında ki bu ücretin en az yarım günlük bir mola için kesinlikle değeceğini garanti ediyoruz.
BATH’ DA EĞLENCE VE GECE HAYATI
Şehirde yer alan pub ve barların dışında, şehrin küçük olmasına rağmen yeteri kadar gece kulübü de mevcuttur. Yine de daha hareketli alternatifler arayan gençler çoğunlukla Londra ya da Bristol’u tercih etmektedir.
BATH YAKININDA GEZİLEBİLECEK DİĞER YERLER: ALTERNATİF TURLAR
Bradford on Avon ve Bristol bu şehre yakın olan ve zamanınız varsa gitmeniz gereken iki şehirdir.
BATH GEZİ NOTLARI
- Eğer Bath’e iki kişi ya da bir grup ile seyahat edecekseniz GWR tren şirketini kullanmanızı ve indirimlerden yararlanmanızı öneririz. GWR trenlerini kullanarak yapacağınız seyahatlerinizde, internet sitesinden doldurduğunuz form ve size yönlendirilen e-mail de yazanları uygulayarak, Prior Park Landscape Garden, Bath Abbey ve daha pek çok restoran ve müze için 1 kişi fiyatı ödeyerek 2 kişi faydalanma imkanı mevcut. Kaçırmamalısınız.
- Stonehenge: Eğer Bath’a kadar gelmişken ayırabileceğiniz 4 saatlik bir extra zamanınız varsa, Stonehenge’e gitmenizi öneririz. Stonehenge’i Windows duvar kağıdı olarak hemen hatırlarsınız. MÖ 3.000 yılları civarında yapılmış, her biri 4-5 metre boyunda ve 25 ton ağırlığındaki taş bloklardan oluşan ve mezarlık olarak kullanılmış bir yer burası. Kendi imkanlarınızla gitmek yerine Bath’ dan düzenlenen turlara da katılabilirsiniz. Bu turlar için gidiş dönüş 30 pound civarında bir ücret ödersiniz ve zaten yarısı Stonehenge giriş ücretidir, yani oldukça makul. Bu turlardan en çok tavsiye edilen Scarper Tours‘un mor minibüsleri her gün Abbey Hotel’den (Terrace Walk sokağında) hareket eder. Açıkcası bizim öğrenci bütçemizi aşan bir destinasyon olduğu için o zamanki orta direk seyyah aklımızca “Birkaç taş parçası görmek için o kadar para veremem.” demiş ve gitmemiştik. Hala çok da birşey kaçırmış olduğumuzu düşünmüyoruz ve pişman değiliz 🙂 Bizden önermesi ama tercih size kalmış..
KAYNAKLAR