ODESSA Ekonomik Gezi Rehberi
Odessa, İstanbul ile kardeş şehir olmuş. Ukrayna’nın en büyük 3. kenti ve Karadeniz’deki en büyük limanlardan birine sahip olmasıyla Ukrayna ticaretinin merkezi ve ayırca Ukrayna’nın sanat başkenti. Avrupa’nın doğusunda yer alan Ukrayna, yüz ölçümü olarak Avrupa’nın en büyük ikinci ülkesi. Sovyet blokları ile tarihi yapısı birbiri içine girmiş..
Odessa eski şehir kalıntıları üzerine 1974’te Rus İmparatorluğunun kalesi olarak kurulmuş. 19. yüzyılda Rus İmparatorluğu’nun 4. büyük şehriymiş. (St. Petersburg, Varşova ve Moskova’dan sonra) Odessa’nın grit mimari yapısını sokaklarda gezerken direkt hissedeceksiniz. Rus mimarisi gölgesinde Fransız ve İtalyan tarzlarında etkilenmiş. Art Nouveau, Klasik dönem ve rönesans etkileri hakim Odessa’ya..
Geniş caddeleri, nefes aldıran parkları ve pırıl pırıl mimarisiyle Odessa beklentilerimizin üzerinde bir şehir olarak karşımıza çıktı..
Odessa vize istemiyor.
Odessa’da Ukrayna parası Grivna geçiyor.
ODESSA’ YA ULAŞIM: ODESSA’ YA NASIL GİDİLİR?
Uçak ile: Odessa Uluslararası Havalimanı’na Pegasus’un direkt seferi mevcut. Odessa Havalimanı’na indikten sonra #117 otobüsü ile Odessa şehir merkezine 1 saatte gidebilirsiniz. 20 dakikada bir kalkıyor. #14 Troleybüs ile 30 dakikada şehir merkezindesiniz. 06:00-20:00 arası hizmet veriyor. Taksi ile 30 dakikada şehir merkezindesiniz.
ODESSA ŞEHİR İÇİ ULAŞIM
Odessa küçük bir şehir olduğu için yürüyerek şehir içinde ulaşımınızı kolaylıkla sağlayabilirsiniz. Gerektiği yerde de Uber çağırabilirsiniz..
ODESSA’ DA KONAKLAMA: ODESSA’ DA NEREDE KALINIR?
Odessa’da oteller Oblast bölgesinde toplanmış.. Fiyatları ve otellerin konumlarını görmek için bizim sıkça kullandığımız Google’dan otel ara kullanabilirsiniz. Tıklayıns
ODESSA’ DA KESİNLİKLE YAPILMASI GEREKENLER?
Odessa Operası’nda opera seyredilmeli. Biz gitmeden internet üzerinden biletimiz almıştık ve ‘3 Kızkardeş’ operasını seyrettik.. Binanın içi tam bir tarihi eser. Üst katındaki barda oturup bir şeyler içebilirsiniz de.. Opera’ya spor kıyafetlerle girilmiyor. Opera’nın internet sitesinden bilet almak için tıklayıns
ODESSA’ DA NE YENİR? NE İÇİLİR?
- Borshct çorbası Balkanlar ve diğer Ruski ülkelerde olduğu gibi Odessa’nın da en meşhur yemeği..
- Vareniki: Mantı. Farklı tarafı patates püresi de ilave ediliyor ve smetana kremasıyla servis ediliyor. Smetana ise geleneksel krema. Sadece yemeklerde değil tatlılarda da kullanılıyor.
- Katleta köftesi: Kimyonu ile değişik bir aroması olan köfte tavuk, balık ve etten yapılıyor
- Deruny: patates mücveri
- Paczki: Yine bir Ruski ülke menüsü. Bi nevi donut
- Et füme de oldukça tüketilen bir yemek
Votka ve konyak!
ODESSA’ DA ALIŞVERİŞ: ODESSA’ DEN NE ALINIR?
Sedefi, deniz kabuğundan ürünler ve kalpak Odessa’dan alabileceğiz hediyelik eşyalardan..
ODESSA’ DA NEREDE ALIŞVERİŞ YAPILIR?
Privoz Market: Odessalılar’ ın da ziyaret ettiği market aslında bir pazar alanı. Sebze, meyvenin yanı sıra hediyelik eşyalar da satılıyor..
Deribasovskaya Caddesi: Odessa’nın en büyük alışveriş merkezi Europa’nın bulunduğa cadde şehrin ana caddesi. Kozmetikten giyime birçok ürünü bir arada bulabilirsiniz.
7. Kilometre Pazarı: 1989 Aralık’ta kurulan pazar sadece Odessa’nın değil Avrupa’nın en büyük pazarı. 15.000 tezgahın olduğu pazar yerinde otel bile var.
Odessa Montmartre: Şehrin sanatsal yüzü. Sanat eseri olacak parçaları bulabileceğiniz bir yer.
ODESSA ŞEHİR TURU
Odessa’yı 2 bölgeye ayırabiliriz: Eski şehir merkezi olan Oblast Bölgesi ve Moldavanka Bölgesi.. Öncelikle Odessa’da görülmesi gereken yerlerin olduğu Oblast Bölgesi’ndeyiz:
- Odessa Güzel Sanatlar Müzesi (Odessa Fine Arts Museum): Sofievskaya Caddesi’nde yer alan müzede Kandiski’nin 10 bini aşkın eseri bulunuyor.
Yol üstünde göreceğiniz yapılar: Monument to Alexander Nudelman, Monument to Orange (Portakal Anıtı), Zakokhane Sertse ve caddenin sağ üst sokakta Faltz-Fein House (House with the Atlanteans)
- Shah Sarayı (Şah Sarayı): Tahtan indirilen İran şahı Muhammed Ali Şah Kaçar’a kiralanmış, adı da buradan geliyor.
- Tyoschin Köprüsü: Zhvanetskyi ve Primorsky bulvarlarının kesişiminde yer alır. Shah Sayı bir ucunda diğer ucunda ise Vorontsov Sarayı vardır. Hakkında çeşitli rivayetlerin olduğu köprüye ilişkileri sembol eden kilitler asıldığı için ‘aşk köprüsü’ ve köprüyü yaptıran Sinitsa’nın kaynanasının yemekleri sevdiği için yolu kısatmak adına yaptırdığından dolayı ‘kaynana köprüsü’ de deniyormuş.. Lüksemburg’taki Grand ‘Duchess Charlotte Köprüsü’ nün kopyası kendisi.. Sadece yaya trafiğine açık..
- Belvedere Kolonları (Colonnade) ve Vorontsov Sarayı (Vorontsov Palace): Helenistik mimariye sahip kolonlar, 19. yüzyılda inşa edilmiş. Primorsky Bulvarı’nın sonudaki Vorontsov Sarayı, Vorontsov ailesi için yaptırılan 3 saraydan biri. Potemkin Merdivenlernin mimarı sarayı inşaa etmiş..
Odessa şehir turuna devam ediyoruz..
- Potemkin Merdivenleri (Potemkin Stairs): Primorskaya Caddesi ve Odessa Limanı’nı birbirine bağlayan 192 basamaktan oluşan merdivenler aynı zamanda Odessa’nın da simgeleriden. Potemkin Zırhlısı filminden hatırlayabilirsiniz.
- Sobornaya Meydanı ya da Katedral Meydanı (Sobornaya Square = Sobornaya Ploschad ya da Cathedral square): Odessa’nın merkezinde Preobrazhenskaya, Sadovaya ve Deribasovskaya caddelerinin kesiştiği yerde konumlanıyor. Meydanın merkezinde 1795 yılında yapılan Kaderal’den dolayı Katedral Meydanı olarak da geçiyor. 1936 yılında tahrip edildi sonrasında 1999 yılında şu anki görünümüne kazandırıldı.
- Odessa Şehir Bahçesi (Odessa City Garden): Historical museum of Odessa da bahçenin yakınında yer alıyor.
- Primorsky Bulvarı: İstanbul Park‘ın üst tarafında yer alan cadde araç trafiğine kapalı ve yeşiller içinden geçerek şehrin ritmine ulaşmak için tercih edilmesi gereken bir yol. Bulvarın bir ucunda Belvedere Kolonları bulunuyor.
- Richelieu Dükü Anıtı (Statue of the Duc de Richelieu): Odessa’nın ilk başkanının anısına dikilen anıt, aynı zamanda şehrin de ilk anıtı olma özelliğine sahip. Richelieu’un önemi Odessa için çok fazla: bir zamanlar köy olan Odessa’yı şimdik işbu modern görünümüne kavuşmasını sağlamış. Richelieu’nun çantasına dokunulursa zengin olunacağı gibi bir inanç var.
- Odessa Devlet Tiyatrosu ve Opera Binası: Ukrayna’nın en büyük opera binasının 2000 civarı seyirci kapasitesi var. 1810 yılında inşa edilen at nalı şeklindeki bina, geçirdiği yangından sonra 1887 yılında tekrar yapılmış. Viyana barok tarzında inşaa edilen opera binasında mutlaka bir operaya denk gelin..
- Odessa Limanı: Yaklaşık 7.3 km’lik kıyı şeridi ile 140 hektarlık alana sahip liman, 54 rıhtımıyla Karadeniz ticaretinde önemli bir rol oynuyor.
- Deribasovskaya Caddesi: Odessa’nın en işlek alışveriş caddesi. Hediyelik eşya aabileceğiniz, tam fotoğraflık tarihi Odessa Pasajı da bu caddede yer alıyor. Odessa Pasajında butikler ve hediyelik eşya dükkanları bulunuyor. Giriş ücretsiz.. Caddenin sonu ise City Garden ve Katedral Meydanı’na varıyor.
- Transfiguration Kathedrali (Spaso-Preobrazhensky Cathedral): 18. yüzyılda yapımına başlanan katedral Sovyet işgalinde gördüğü tahribat sonrası 1999’da tekrar restorasyon yapılarak hizmete açılmış. Önemi: Odessa valisi Prens Mikhail Vorontsov ve eşi bu katedralde yakılmış.
- Puşkin Müzesi: Çar I. Aleksandır tarafından 1820’de yazdığı şiirler yüzünden Odessa’ya sürülen yazar ve şair Puşkin’in 1824’e kadar yaşadığı ev artık müze olarak kullanılıyor. Kafkas Esiri ve Bahçesaray adlı eserlerini bu dönemde yazmış.
- Odessa Çağdaş Sanatlar Müzesi (Odessa Museum Of Modern Art): Gitmeden önce yer alan sergileri görmek için tıklayın
- Odessa Katakombları (Excursions in Odessa catacombs): Odessa’ya 70 km uzaklıktaki Nerubayskoye’den başlayan, 100 km’lik alanı kapsayan katakomblar, Avrupa’ın en büyük yer altı labirenti. II. Dünya Savaşı’nda partizanlar sığınak olarak kullanmış katakomblar deniz seviyesiden 60m derinlikte.. Belirli bir kısmında tur düzenleniyor. Fakat o turu bulmak için biz ne kadar efor sarf edip saatler harcadıksa da aslında oturuş bir sistem yok. Yani tur için uğraşmayın deriz..
- Privoz Pazarı (ya da Halk pazarı): Odessa’nın en büyük yiyecek pazarı, 1827 yılında açılmış. Biraz ilerisinde yer alan Odessa’nın en güzel parklarından Preobrazhensky Parkı’nda da küçük bir mola verebilirsiniz.
Odessa Tren Garı: 1944 yılında inşa edilen II. Dünya Savaşı sırasında yıkıldığı için 1952 yılında yeniden yapılan gar. Moldova, St. Petersburg, Moldova’ ya gidebileceğini hatların geçtiği tren garı şehrin güneyinde yer alıyor.
Moldavanka Bölgesi: Eğer 2 gün Odessa’da kalacaksanız Moldavanka Bölgesini de görün. Oblast Bölgesi’nin üst kısmı. 20. yüzyıla kadar Odessa’nın dışında sayılan, düşük gelirli inşanların ve işçilerin yaşadığı bir bölgeydi. Bir nevi Odessa’nın banliyösü.. Rivayete göre Odessa kurulmadan 30 yıl önce Moldavanka vardı. Dupnisa Kalesi inşaasına gelen Romanyalılar bölgeye yerleşmiş ve koloni kurmuş. Romen tarzı evler ve evlerin küçük bahçeleri varmış. Odessa’nın zamanla nüfusunun artmasıyla Moldavanka Odessa şehir sınırlarına dahil edilmiş..
Yaz aylarında Odessa’ya gidecekler! Odessa plaj haritası için tıklayın
- Shevchenko Parkı: Odessa’nın en eski parkı 700 bin metrelik bir alana kurulmuş. 1874’te II. Akelsandır anısına kurulan park, Aleksandır Parkı olarak da geçiyor.
- Otrada Beach: Otrada teleferik (Otrada Beach Cable Car) ile şehir manzarasını seyretmek isteyenler deneyebilir.
- Langeron Beach
- *Arkadia Plajı: Odessa’nın en ünlü plajı. Sabahları plaj, geceleri ise açık hava diskosu. Yazın Odessa’nın kalbinin attığı plajda akşamları pub/bar ve restoranlarla farklı bi ambiyans görebilirsiniz..
- Dolphinarium Nemo (Yunus gösterisi): Alternatif bir eğlence olabilir.
ODESSA’ DA EĞLENCE VE GECE HAYATI
Itaka Beach Club ve Palladium Club one çıkan adlardan.. Arkadia‘da pub ve barlarıyla düşünülebilecek bir opsiyon. Biz sabah değil akşam gitmiştik.. Işıl ışıl ve cıvıl cıvıldı..
ODESSA YAKININDA GEZİLEBİLECEK DİĞER YERLER: ALTERNATİF TURLAR
Shustov Konyak Müzesi
Akkerman Kalesi
Moldova Kişinev: Çok meşakkatli bir yolculukla gittik biz.. Bunu ayrıca yazarız..
ODESSA GEZİ NOTLARI
Odessa gidip de yazısını çok sonra yazdığımız yerlerden. Tarihi güzellikleri açısından değişen bir şey olmadı lakin.. 2020’de ki ziyaretimizden sonra şimdi Odessa fotoğraflarına baktığımızda önemli tüm sanat eserlerinin işgalden dolayı korunmak adına kapatıldığını görüyoruz… Tarih aynı ama umarız tahribat az olur…