ANTALYA Ekonomik Gezi Rehberi
Yeryüzündeki cennet’ e yolculuk..
Pergamon kralı, 2. Attalos’ un “Gidin ve bana yeryüzünde bir cennet bulun” emri üzerine akıncıları birçok yeri gezmiş ve en sonunda Antalya’ ya geldiklerinde bu eşsiz güzelliğe bakarak “ Bir cennet bulduk.” demişlerdir. Antalya, bu şehin bulunmasını sağlayan kral Attalos adına Attalia olarak isimlendirilmiştir.
Türkiye’ nin 4 büyük ilinden biri olan Antalya, Akdeniz’ in sınırında bir güney sahil kentidir. Sadece 5 yıldızlı otellerin bulunduğu turistik bir yer değil, aynı zamanda yaşanılabilir bir şehirdir. Zaman içinde birçok markanın, uluslararası şirketlerin ofislerinin de buraya taşınması ile Türkiye’ nin dört bir yanından yaşamak ve çalışmak için bu şehre göç edenlerin sayısı artmış ve artmaya da devam etmektedir..
Antalya’ nın Romalılar zamanında da önemli bir liman kenti olmasından dolayı, şehrin tarihi zengindir; birçok Roman kalıntısı, şelaleleri ve turkuaz mavisi denizi ile görülmesi gereken şehirlerimizdendir.
ANTALYA’ YA ULAŞIM: ANTALYA’ YA NASIL GİDİLİR?
Uçak ile: Antalya hava alanı şehir merkezinin 13 km uzağında Side ve Manavgat’ a çok yakın bir konumdadır. Hem Türkiye hem de dünyanın farklı şehirlerinden uçuş bulabileceğiniz bu hava alanından şehir merkezine hem halk otobüsleri hem de uçak şirketleri tarafından düzenlenen shuttle’ lar ve havaş otobüsleri ile ulaşmanız mümkündür.
Otobüs ile: Türkiye’ de hizmet veren onlarca otobüs şirketi mevcuttur ve tüm otobüs şirketlerinin Antalya’ ya seferleri mevcuttur. Türkiye içinde birçok noktaya otobüs ile gitmek uçak ya da çok geniş bir ağı bulunmayan trenler ile seyahat etmekten daha pratik ve fiyat olarak da uygundur. İstanbul’ dan Antalya’ ya gitmek, otobüs ile 12- 13 saat sürmektedir bu sebeple de gece yolculuğu yapmak gün kazanmanızı sağlayacaktır. Otobüsler minimum 2- 3 defa 30- 40 dakikalık molalar vermekte, otobüs içinde soğuk içecek ve atıştırmalıklar ikram edilmektedir. Ucuza seyahat etmek isteyen yabancı turistler için oldukça ideal olan bir araçtır otobüsler ve en çok tercih edilen, kaliteli hizmet veren şirketler ise, Ulusoy, Pamukkale, Varan gibi firmalardır.
Araç ile: Hem kendi aracınızla, hem de Türkiye’ de de gittikçe yaygınlaşan araç paylaşımı yöntemi ile Antalya’ ya ulaşabilirsiniz. Araçta en az 2 ya da 3 şoför bulunması bu uzun yolculuğu en az yorgunlukla ve en keyifli şekilde tamamlamanızı sağlayacaktır.
ANTALYA ŞEHİR İÇİ ULAŞIM
Hava alanından şehir merkezine, hava alanının hemen dışında yer alan Havaş ya da halk otobüsleri ile ulaşabilirsiniz.
Şehirde araç kiralamak size büyük bir rahatlık sağlayacaktır. Hava alanı dışında şehir merkezinde de araç kiralayabileceğiniz bir çok ulusal ya da yerli firmalar mevcuttur.
Şehir içi toplu taşımada otobüs ve tramvay için geçerli olan Antalya Kart almalısınız. Bu kart olmadan seyahat etmeniz imkansız zira otobüs içinde birilerinin kendi kartını kullanmanız için size vermesi pek olağan değil, yani bize böyle bir iyilikte bulunan olmadı.
Antalya kartınızı turist bürolarından, bazı duraklarda bulunan büfelerden temin edebilir ve kullandıkça yükleme yapabilirsiniz.
Şehir merkezinde ya da yakınında konaklıyorsanız genellikle yürüyerek şehir turu yapabilirsiniz ancak Side, Manavgat gibi biraz daha şehir dışında kalan yerleri de gezmek istiyorsanız otobüsleri tercih edebilir ya da kendi aracınızı kullanabilirsiniz. Şehir içinde yaygın olarak kullanılan bir diğer araç da minibüslerdir. Minibüsler de aynen otobüsler gibi durak dışından yolcu alıp, indirmezler (İstanbul’ un aksine!)
Antalya düz bir alan üzerinde bulunmasına, cadde ve sokaklarının geniş olmasına rağmen bisiklet ya da motorsikletin yaygın olmadığı bir kent. Ne yazık ki genel olarak sürücülerin dikkatsiz olmasından dolayı bu iki alternatif riskli görünüyor.
ANTALYA’ DA KONAKLAMA: ANTALYA’ DA NEREDE KALINIR?
Antalya konaklama için; 5 yıldızlı lüks her şey dahil oteller, şehir merkezinde pansiyonlar, sezonluk kiralık evler, eski şehir merkezinde tercih edilebilecek sevimli avluları olan butik oteller ile inanılmaz bir seçenek sunmaktadır. Bunun dışında çadırlı konaklama alanları pek olmasa da, eğer varsa, karavanınızı deniz kenarında ya da uygun bir plajda park edebilirsiniz. booking.com ve Airbnb’ ye bakarak sizin için en uygun konaklamayı seçebilirsiniz.
ANTALYA’ DA KESİNLİKLE YAPILMASI GEREKENLER
Yüzme: Antalya hemen hemen heryerinden denize girilebilen ender şehirlerden. Turkuaz mavisi denizi ve kışın bile ılıman olan iklimi nedeniyle plajları neredeyse hiç boş kalmıyor. Şehir merkezine çok yakın olan Konyaaltı plajı biraz taşlı olsa da özel beach clublar dışında ücretsiz olması nedeniyle çok fazla tercih ediliyor.
Tramvay: Muratpaşa’ dan Konyaaltına kadar şehir merkezini de geçerek sahile paralel uzanan tarihi tramvaya binmelisiniz.
ANTALYA’ DA NE YENİR? NE İÇİLİR?
Piyaz: Özellikle kışın ya da sonbaharda Antalya’ da iseniz kesinlikle piyaz yemelisiniz. Yazın biraz ağır gelebilir ancak burada yediğiniz piyazın tadını başka hiçbir yerde bulamayacaksınız. Sosu inanılmaz güzel olan bu piyazın yanına genellikle köfte sipariş edilir ancak sadece ekmek ile piyazı yiyeceğinizi ve köftesine dokunmayacağınızı garanti ederiz.
“Son Çare Köftecisi“, şehrin en eski ve yerel halk tarafından en fazla tercih edilen popüler köftecisidir ve hemen şehir merkezinin ortasında yer alan saat kulesine birkaç dakika yürüme mesafesindedir.
ANTALYA’ DA ALIŞVERİŞ
Kaleiçinde yer alan butik dükkanlardan, antika eşyalar, geleneksel Türk- Osmanlı motifli halı ve ya kilim gibi eşyalar, magnetler alabilirsiniz.
Şehirde yer alan birçok AVM’den dilediğiniz her tür eşyayı ve markayı kolaylıkla bulabilirsiniz.
ANTALYA ŞEHİR TURU
1. GÜN:
Kaleiçi: Antalya’ nın ilk yerleşim yeri olan eski şehir merkezidir. Bu merkez Romalıların hakimiyeti döneminde iç ve dış duvarlar ile çevrelenmiş olduğu içi Kaleiçi ismini almıştır. Özellikle Nisan- Mayıs aylarında, çok fazla turistin olmadığı dönemlerde Kaleiçinin dar sokaklarda gezmek gerçekten insana inanılmaz bir keyif veriyor. Sevimli evler, avlulu butik otel ve restoranlar, antika eşya satan ufak dükkanlar ile zamanın nasıl geçtiğini anlamayacağınız ve kesinlikle nerede olduğunuza inanamayacağınız bir yer. Açıkcası Antalya’ ya birkaç defa gidip hep yazın en kalabalık dönemlere denk geldiğimizden kaleiçi bize hep kalabalık gelmiş ve uzak durmuştuk. Çok şey kaçırdığımızı bu en son ziyaretimizde anladık. Kendimizi küçük bir İspanyol kentinde hissettik ve gördüğümüz her bina, her yapı bizi büyüledi. Ayrıca, burada yer alan restoran ve kafeler akşamüzeri ve geceleri oldukça hareketli ve kalabalık oluyor.
Anacaddeden Kaleiçine geçtiğiniz yerde yer alan Üç kapılar ise tarihi bir giriş kapısı. Eski şehir merkezi ile yeni şehir merkezini birbirine bağlıyor. Arkeolojik ve tarihi özelliğinin yanında bu özelliği ile de etkileyici olan bir yapı.
Şehir merkezinin ortasında yer alan tarihi saat kulesi ise şehrin önemli eserlerinden biri. Özellikle gece aydınlatmalarıyla inanılmaz güzel ve romantik bir görüntü ortaya çıkarıyor.
Bu bölgede Tekeli Mehmet Paşa Camiisi, Yivli Minare Camii ve minaresi 1896 yılında çıkan bir yangında zarar görmüş olan Korkut Camiisi gezilebilecek yerlerdendir.
Tophane Park: Saat kulesinden Konyaalatı plajı yönüne devam ettiğinizde bu küçük park sizleri karşılıyor olacak. Parkın içinden asansörle aşağı marinaya inebilirsiniz. Turistler tarafından özellikle yazın çok tercih edildiği için asansör önünde oluşan uzun kuyrukta beklemek zorunda kalabilirsiniz.
Marinadan yarım saat- 45 dakika süren bir yat kuruna katılabilir hem şehri hem de falezleri ve şelaleleri deniz üzerinden izleyebilirsiniz.
Karaalioğlu park 7000 metre kare üzerinde yer alan ve 120 farklı bitki türünü barındıran keyifli bir parktır.
Bugünkü toplam yürüyüşünüz yaklaşık 2 saat sürecek dolayısıyla geri kalan zamanınızı mevsime de bağlı olarak plajlarda geçirmenizi öneririz. Dilerseniz Konyaaltı plajına yürüyebilir dilerseniz minibüs ya da otobüs ile Lara plajına gidebilirsiniz. Eğer marinaya kadar gelmişken günü burada geçirmek isterseniz, marinadan şehir merkezine çıkan merdivenlerin hemen sağında yer alan Mermerli Restoranında kısa bir mola verebilir, restoranın kendi plajından da denize girebilirsiniz.
Bu keyifli günün akşamında falezlerde kısa bir yürüyüş yapmanızı, Düden şelalesinin denize kavuştuğu noktada dinlenerek, hemen karşınızda uzanan Bey dağları üzerinden güneşin batışını izlemelisiniz.
2. GÜN:
Uluslararası Antalya Kum Heykel Festivali (Sand Land) ile başlayarak, D- 400 karayolu üzerinden Alanya yönüne doğru, Kurşunlu şelalesi ve Apollon Tapınağını ziyaret etmelisiniz. Dilerseniz sahil şeridini takip ederek, Ilıca ve Kumköy’ ü geçerek lüks oteller arasından da buraya ulaşmanız mümkündür.
Side ve Manavgat aralarından geçen karayolu ile birbirinden ayrılmış, karşılıklı bakışan iki yerleşim birimi. Side burada yer alan tapınak sayesinde biraz daha turistik bir yer iken, Manavgat daha çok yerel halkın ikame ettiği bir ilçedir.
Apollon Tapınağı: Antalya Havaalanından 60 km. uzakta, Side sınırları içinde yer alan bu tapınak görülmesi gereken yerlerden biridir. Sahil şeridi boyunca uzanan bu alanda, tapınaktan geri kalanlar; antik tiyatro, bazilika, kütüphane yer almaktadır. Side şehir merkezinden denize doğru yürüdüğünüzde sol tarafınızda kalan bölgede, işaret tabelalarını takip ederek bu antik kalıntılar arasında yürüyüş yapmalısınız.
Tapınak gezinizi tamamladıktan sonra hava alanının 13 km kuzeyinde yer alan ve Side’ den araç ile maksimum 10 dakikada ulaşılan Kurşunlu Şelalesi ve Milli Park’ a gelerek kuş cıvıltıları, su sesleri arasında bu doğa harikası alanda yürüyüş ve zamanınız varsa piknik yapmalısınız. Şelaleye girişte ödemeniz gereken ücret gerçekten bu harikulade manzara için çok ama çok ucuz. Küçük ve büyük olarak isimlendirilen iki şelale arasında patika bir yol yapılmış ve işaret tabelaları ile gitmeniz gereken alanlar belirtilmiş. Yollar oldukça dar ve zaman zaman eğilerek geçmenizi gerektirecek kadar büyük dallar ve ağaçlar mevcut. Küçük şelale sonundaki kafede oturarak çay ya da soğuk bir şeyler içerek dinlenebilir ve şelale üzerindeki köprüye çıkarak muhteşem fotoğraflar çekebilirsiniz.
Termessos: Toros dağlarının 1050 metre yüksekliğine kurulmuş koruma altında birçok hayvan türünü barındıran bu doğal park birkaç saatlik bir hiking yani yürüyüş deneyimi için idealdir. Doğal parkın başlangıcında Agora Hereon anıtı, Zeus Solymeus Tapınağı, Artemis Tapınağı ve Gymnasium binası yer almaktadır.
Karain Mağarası: Antalyanın 30 km kuzey batısında yer alan bu mağara Türkiye’ nin içinde insan yaşamış en büyük doğal mağaralarasıdır. Yeryüzünde bilinen paleolitik mağaraların çoğu sadece bir dönemi temsil ederken Karain alt, orta ve üst olarak kesintisiz bir katmanlaşma göstermekte ve bu katmanlardan elde edilen veriler, özellikle Avrupa ve Yakın Doğu arasındaki bağlantılar ve göç yolları hakkında fikir vermesi açısından önem taşımaktadır. Karain, çevresindeki diğer mağaralarla birlikte doğal ve kültürel özellikleri dolayısıyla karma sit olarak Dünya Miras Listesi’ne önerilmektedir ancak hala bu listede yer almıyor olması bir o kadar garip ve üzücüdür.
Olimpos: İçerisinde tiyatro, bazilika, hamam ve meşhur ağaç evleri olan Romalılardan kalma antik bir şehirdir. Likyalılar zamanında eski bir liman şehri olan Olimposta yaşayanlar ateş tanrısı Hephaestos’ a taparlarmış ve Afrodit’ in deniz üzerinde yürüme hikayesi de burada efsaneleşmiştir.
Yanartaş: Antalya’nın Kemer ilçesi Çıralı köyü yakınlarında küçük, tarihi ve turistik önemi olan doğal gazkaynağı. Denize yakın manzaralı bir konumda yer alır, taşlar arasından çıkan alevler turistlerin ilgisini çekmektedir. Yunan mitolojisine konu olmuş bir efsanesi de vardır.
Arikanda Antik Kenti: Aykırı Çay adındaki bu küçük köyde dağ yamacında sıralanmış beş geniş teras eteğinde oluşan ve yine Likyalılar döneminden kalma bir yerleşim yeridir. En üst teraslarından birinde tek taraflı oturma yerine sahip, koşu pisti belirli bir kısımdan sonra trapez şeklini alan bir stadion bulunmaktadır. Ortasına yakın yerdeki merdivenle aşağıdaki teraslara bağlanan stadionun bir altındaki terasta ufak, fakat çok iyi korunmuş tiyatro yer almaktadır. Tiyatronun alt terasında odeon ve buna ulaşan merdivenli yol vardır. Odeonun önündeki portiko, köşeli bir U harfi yaparak agorayı çevreler. Birbirine teras görevi gören mezar binalarının en alt terasında ikinci katına kadar ayakta kalmış büyük bir hamam yer almaktadır. Şehrin en ilginç kalıntılarından bir diğeri de Aykırıçay kaynağının bulunduğu yerde, kayalığın yüzündeki su yollarıdır.
Ksantos : Likyanın başkenti olmasından dolayı antik yapılar en fazla burada bulunur. 19 yy’ dan beri Anadolu uygarlığında öğrenciler için mekke kabul edilirmiş. Pek çok tarihi olaylara ve savaşlara sahne olan kentten günümüze ulaşan kalıntılar arasında kaya mezarları, lahit mezarları ve Likya kültürüne özgü dikme mezar anıtları vardır.
ANTALYA’ DA EĞLENCE VE GECE HAYATI
Antalya’ da özellikle yazın çok hareketli ve eğlenceli bir gece hayatı vardır. Deniz kenarında yer alan klüplerde, lüks gece klüplerinde sabah saatlerine kadar dans, eğlence ve müziğe doyacaksınız. Ünlü mekanlar:
ANTALYA YAKININDA GEZİLEBİLECEK DİĞER YERLER: ALTERNATİF TURLAR
- Saklıkent, Antalya’ dan otobüs ile 1 saatlik bir mesafede yer alan kışlık bir yerleşim yeridir.
- Düden Şelaleleri, Antalya’ nın 12 km kuzey doğusunda yer alır.
- Köprülü Kanyon, Isparta’nın Sütçüler ilçesinde başlayan ve Antalya’da denize dökülen, rafting yapmaya uygun bir kanyon ve doğal park alanıdır.
- Aspendos Amphitheater, Antalya’ nın Serik ilçesine 8 km uzaklıkta bulunan, M.Ö. 10. yüzyılda Akalar tarafından kurulmuş ve antik devrin mamur zengin kentlerinden biridir. Buradaki tiyatro M.S. 2. yüzyılda Romalı’lar tarafından inşa edilmiştir. Kent biri büyük, biri küçük iki tepe üzerine kurulmuştur.
- Ariassos Antik Kenti, Toros dağları üzerinde 900 – 1100 metre yükseklikte yer alan Psidya yerleşimidir. Kentte antik dönemde bağcılık, şarapçılık ve zeytinyağı üretiminin yapıldığı anlaşılmaktadır. Kentin geç Roma döneminde yaşadığı deprem neticesi yıkıldığı ve bu nedenle terk edildiği sanılmaktadır.
ANTALYA GEZİ NOTLARI
- Antalya’ da minimum 2 gece geçirmelisiniz. Haziran- Eylül aylarında kalabalık ve aşırı sıcak olan bu şehri gezmek ve denizin güneşin tadını çıkartmak için en uygun zaman Nisan- Mayıs.
- Yazın yanınıza kesinlikle güneş koruyucusu ve şapka almalı, bol bol sıvı tüketmeyi ihmal etmemeli, kışın ise şemsiye ve su geçirmez ayakkabınızı unutmamalısınız.
KAYNAKLAR