CAMBRIDGE Ekonomik Gezi Rehberi

Londra’ya 105 km mesafe uzaklıkta bulunan ve Cambridgeshire eyaletine bağlı bu şehir, dünyanın en iyi üniversitelerinden Cambridge Üniversitesi’nin burada yer almasıyla ünlenmiş bir yerdir. Şehrin önemli gelir kaynağı eğitim ve buna bağlı olarak da turizmdir. Eğitim sistemi ile bir marka şehir imajı oturtmayı bilmiş ve bunu da turizmi geliştirmek için kullanmayı başarmışlar. Şapka çıkartılacak ve kesinlikle örnek alınması gereken bir strateji olduğu açık.

Bu şehir, Cam Nehri tarafından bölünmüş ve nehrin sağında solunda kalan yerler de köprüler ile birbirine bağlanmış durumdadır ki zaten şehrin ismi de Cam (nehrin adı) ve Bridge (köprü) kelimelerinin birleşmesi ile oluşmuş. Eğer google map’den Cambridge’e zoom yapacak olursanız, şehirde yer alan birçok kolej, park, kilise, müze ve şapel hemen dikkatinizi çekecektir. Bu bile zaten Cambridge’in hem öğrenci şehri olduğu, hem yemyeşil parklar ile dolu tarihi bir kent olduğu konusunda ilk izlenimi veriyor bize.

Dünyanın en eski üniversitesi İtalya’da, Dünyanın en eski 2. üniversitesi ise Oxford’da. 11. yy’da kurulmuş olan Oxford üniversitesi ile halk arasında sürekli çatışma yaşanmış ve 1200’lerde iki öğrenci idam edilince bir grup akademisyen ve üniversiteli Oxford’u terketmeye karar verip Cambridge’ e gelerek, 1209 yılında burada dünyanın en eski 3. üniversitesini kurmuşlar. Oxford’lular için burası ‘The Other Place’ yani “Öteki yer”. Bu iki üniversite arasında eskiden beri süre gelen bir rekabet var. Hem eğitim de hem de sporda bu iki okul sürekli bir yarış halinde.

Cambridge’e hiçbir araştırma yapmadan gittiğinizde, bir Cambridge Üniversitesi görmeyi bekliyorsunuz. Ancak burada durum biraz farklı. Cambridge üniversitesi 31 tane bağımsız ya da yarı bağımlı kolejden oluşmuş. Aslında bir üniversitenin farklı yerlerdeki kampüsleri gibi ancak isimleri farklı ve her biri kolej olarak geçiyor. Bunlardan bazıları; King’s College, Queen’s College, Trinity College, St. John’s College, Pembroke College, Clare College, Saint Catharine’s College, Homerton College, Corpus Christi College. Bütün kolejler, sınav dönemleri hariç, turistlerin de gezebilmesi için açık ve giriş bedava. (Oxford’ dakinin aksine) Cambridge Üniversitesinin sloganı “Hinc lucem et pocula sacra” yani “Buradan ışık ve kutsallık doğar.” Gerçekten de bu üniversiteden mezun olanlar, bu üniversitede yapılmış çalışmaların bilim dünyasına katkıları düşünüldüğünde slogan tam da yerinde olmuş diyebiliriz.

Uçak ile: En yakın ve İngiltere’nin en büyük havaalanlarından London Stansted, Cambridge’e en kolay ulaşabileceğiniz havaalanıdır. Ancak İngiltere’de yer alan en yoğun havaalanlarından Luton Airport ve Heathrow’dan da National Express otobüslerini kullanarak Cambridge’e ulaşabilirsiniz. Gatwick havaalanı ters istikamette yer alan bir havaalanı olduğu için çok fazla önermiyoruz. Tüm havaalanlarından Cambridge’e adım adım nasıl ulaşılacağını bu linki tıklayarak inceleyebilirsiniz.

Tren ile: National Rail trenleri ile İngiltere içinden Cambridge’e rahatlıkla ulaşmanız mümkündür. Cambridge tren istasyonundan şehir merkezine, garın hemen dışında sıralanmış taksileri ya da otobüsleri kullanarak ulaşabilirsiniz. Tren istasyonunda ATM, turist ofisi, bilet alabileceğiniz otomatik makineler yer almakta ayrıca günübirlik gezilerinizde hafif ve kolay seyahat etmeniz için çok işinize yarayacak “luggage-drop” yani çantalarınızı bırakabileceğiniz alanlarda mevcuttur.

Otobüs ile: Cambridge’e hem havaalanlarından hem de İngiltere içindeki diğer büyük şehirlerden National Express otobüsleri ile ulaşabilirsiniz.

CAMBRIDGE ŞEHİR İÇİ ULAŞIM

Şehir içi ulaşım için her zamanki gibi önerimiz yürüyüş. Kent görülmesi gereken önemli yerlerin yürüyüş mesafesinde olması sebebiyle yaya olarak keşfetmeniz için gayet uygundur. Aşağıda şehir turu olarak sizin için hazırladığımız yürüyüş rotasını takip ederek, Cambridge’i gezmeniz oldukça pratik olacaktır.

Öğrenci şehri olması ile bilinen bu şehirde uygun konaklama için hostel ve Bed& Breakfast seçenekleri mevcuttur. Booking.com ve airbnb web sitelerinden küçük bir araştırma yaparak, gideceğiniz dönemde uygun fiyatlı kalacak bir yer bulabilirsiniz.

CAMBRIDGE’ DE KESİNLİKLE YAPILMASI GEREKENLER

“The Backs” yürüyüşü: Clare, Trinity, St. John’s kolejlerin arkasında kalan ve aynı anlama gelen The Backs (arkalar) keyifli bir yürüyüş için ideal bir güzergahtır.

Punting: River Cam’de Punting turu yapmak Cambridge’in en popüler aktivitelerinden biridir. Punt sırıkla itilen tekne, sandal, sal, kayık vs. anlamında, punting ise bu yapılan işin fiil hali. Yani Venedik’teki gondol mantığı ile aynı, nehir üzerinde bir sal turu. Genellikle üniversite öğrencilerinin harçlıklarını çıkarmak için yaptıkları bir iş. Magdalene Streeet ve Silver Street’ de yer alan köprülerin altından binebilirsiniz. Ancak şehir merkezinde görsel reklamlar ile yanınıza yaklaşıp Punting yapmak isteyip istemediğinizi soracak birçok kişi ile de karşılaşacaksınız. Yani “Nasıl bulacağım?” diye düşünmenize gerek yok.

Kürek: Cambridge ve Oxford arasında sadece eğitimde değil aynı zamanda da sporda da rekabet olduğu bilinen bir gerçek. Her yıl Mart ayında bu iki şehir arasında kürek yarışları düzenlenir.  Seyahatiniz bu döneme denk gelirse iki şehir arasında düzenlene kürek yarışları izlemek çok keyifli olacaktır. Bahsetmemiz gereken bir diğer rekabet ise eskrim sporudur.

MP3 ile şehir turu: Turist bürolarından temin edebileceğiniz MP3’lere çok cüzi bir ücret ödeyerek, şehri 60 dakika boyunca MP3 dinleyerek gezebilirsiniz. Genellikle müzelerde karşılaşılan bu durum, bu şehri kendi başına kısa sürede gezmek isteyenler için çok güzel düşünülmüş bir opsiyon.

Mill Road üzerinde dünya mutfağına ait birçok restoran ve cafe bulma imkanınız var. Öğrenci şehri olmasının en büyük avantajlarından biri çok şık ve pahalı restoranların yanında, öğrenci bütçesi ile karşılanabilecek ucuz yemek imkanının da olmasıdır. Cambridge’de, özellikle güneşli ve ılık bir havada M&S’ın cafe bölümünden, ya da Tesco, Sainsbury’s gibi süpermarketlerden bir sandviç ve içecek alarak park alanlarına gidip piknik yapmanızı öneririz. Öğrenciler arasında çok popüler olan bu aktivite ile hem yerel yaşam tarzını biraz daha yakından gözlemlemiş olacaksınız hem de öğle yemeklerinizi neredeyse bedavaya getirebileceksiniz.

Geleneksel bir bar/ inn tavsiyesi isterseniz kesinlikle Bene’t Street’de yer alan The Eagle‘i öneririz.

Cambridge’de göreceğiniz başlıca yerler; King’s College, The Backs, Trinity College, Cambridge University Press Bookshop, Great St. Mary’s Church, King’s College Chapel, St. Bene’t’s Church, The Corpus Clock, Sedgwick Museum of Earth Sciences, The Fitzwilliam Museum, Cambridge University Botanic Garden, Parker’s Piece, Christ’s Piece, Jesus Green, Kettle’ s Yard, Castle Mound.

King’s College: Yapımı 98 yıl süren bu kolejin mimarisi kesinlikle hayran olunacak türden. Daha önce bahsettiğimiz Cambridge üniversitesine bağlı 31 adet kolejden biri. Cambridge’de yer alan tüm kolejleri gezebilirsiniz ancak zamanınız yoksa sadece King’s College ve Trinity College‘i görmeniz yeterli olacaktır diye düşünüyoruz.

Cambridge University Press Bookshop: İngiletere’nin en eski kitapçısı 1581 yılından beri hizmet veriyor. Yolunuz üzerinde yer alan bu kitapçıya mutlaka uğramalısınız.

Great St. Mary’s Church (St. Mary Kilisesi ve Çan Kulesi): Cambridge Üniversitesi’nin 800 yıllık bu kilisesi kolejler tarafından ortak törenler için kullanıyor. Londra’daki Big Ben yapılırken esinlenilmiş olan bu kilisenin 123 basamaklı dar merdivenlerinden çıkarak 1515’te yerleştirilmiş çan kulesinden, bütün kolejleri ve Cambridge’i kuş bakışı izlemelisiniz.

St.Bene’t’s Church:  Bene’t Street üzerinde yer alan bu kilise, 11. yy’da yapılmış olan Cambridge’in en eski yapısı. Kule ise 1025 Anglo-Saxon tarihine uzanan geçmişi ile özellikle tarihçiler arasında özel bir yeri var.

The Corpus Clock: Corpus Christi kolejine ait Taylor kütüphanesi önünde yer alan ‘The Corpus Clock’ saatinin açılış töreni 2008 yılında Stephen Hawking’in de katılımıyla gerçekleşmiş. Belli aralıklarda saat altın kaplamalı bu çelik tekerlek üzerinde kendini gösteriyor.

The Sedgwick Museum of Earth Sciences: Downing Street üzerinde yer alan ve giriş ücreti ödemeniz gerekmeyen bu müzede bir milyondan fazla fosil sergileniyor. Charles Darwin’ in taş koleksiyonunu da bu müzede görebilirsiniz.

The Fitzwilliam Müzesi: Cambridge Üniversitesinin oluşturduğu ve İngiltere’ nin en eski müzelerinden biri olan Fitzwilliam müzesi‘ne giriş ücretsiz. Müzede İznik çinileri ve Osmanlı el yazmaları da dahil herbiri birbirinden değerli olan antika, seramik, resim ve el yazması birçok parça yer alıyor.

Cambridge University Botanic Garden (Cambridge Üniversitesi Botanik Bahçesi): 1846 yılında yapılmış Cambridge Üniversitesine bağlı bu botanik bahçede, su havuzu, kış bahçesi, binlerce bitki ve ağaç topluluğunun yanında Chronological Bed adı verilmiş olan ve bitkilerin tarihsel farklılaşmasının sergilendiği bir çok alan mevcut. Newton’ un yerçekimini keşfetmesine vesile olan elmanın düştüğü ağacı bile görebilme imkanınız var.

Yolunuzun üzerinde sağ tarafta yer alan, Parker’s Piece ve Jesus Green açık alanları kriket, futbol, boks yarışmalarının yapıldığı halka açan yeşil alanlar. Yazın piknik yapmak ya da kitap okumak için ideal noktalardır.

Round Church (Yuvarlak Kilise): St. John Kolej’in ana girişinin karşısında yer alan 12. yy’dan kalma bu küçük kilise Kudüs’ teki eşinin tasarımına uygun yapılmış ve ücretsiz olarak gezilebilir.

Kettle’s Yard: Castle Street üzerinde Modern sanatları ağırlayan bir ev ve müze. Kesinlikle uğramanız gereken Kettle’s Yard, barış, huzur ve düzeni simgeleyen bir ev. Süs ve özentiden uzak, sade, kaliteli ve orjinal eşyalar yer alıyor.

Castle Mound: Bu ortaçağ kalesinden geriye kalan 10 metre yüksekliğindeki bu höyük, Cambridge’in en yüksek noktası ve halka açık ücretsiz gidilebilen, şehrin tarihi dokusuna tepeden bakabileceğiniz bir noktadır.

Cambridge’ te minimum bir gece kalacaksanız, bu şehrin yakınlarında yer alan kasabalarda gezmenizi öneririz. Bizim tavsiyemiz olan bu rotada; Ely, Petersborough ve Grantchester’ i kapsayan bir yuvarlak çiziyoruz.

Ely; Katedral şehri olarak geçer ve günübirlik turlar için inanılmaz güzel bir destinasyondur. İngiltere’ nin en güzel ve en büyük katedrali olan ve ‘Ship of the Fens’ olarak bilinen Ely Katedrali bu şehirde bulunur. Ayrıca, Stained Glass Museum, Ely Museum, Oliver Cromwell’s House gezebileceğiniz diğer önemli tarihi mekanlardır.

Petersborough; Norman Katedrali, Peterborough Museum, Peterborough Arena gibi alanları gezerek tarihi ve kültürel bir gezi yapabilir, hem de bot turu ve sakin bir yürüyüş turu ile bu şehrin tadını çıkartabilirsiniz.

Grantchester; tabiat güzelliği ve huzur verici doğası ile kesinlikle uğramanız gereken küçük ve sevimli bir kasabadır.