Şile Doğa Yürüyüşü Parkurları


Yunanca adı Philee olan Şile denince akla Anadolu yakasındaki İstanbul hafta sonu kaçamak yeri gelse de aslında tarihi Doğu Roma İmparatorluğuna dayanan İstanbul’un bir ilçesi.. Mesela Şile Kadıköy arası yaklaşık 62 km. Şile’den bir sonra gelen ilçe Ağva’ya da çok yakın. Şile merkezden yaklaşık 30 km olsa da, dağ köylerinden Şile Ağva 3 km kadar olabiliyor..

Philee kelimesi aslında kekik gibi yaban çiçeğiymiş.. Özellikle bahar aylarında türlü çiçeği görebileceğiniz Şile’de, şelaleler, göletler, deniz ve en çok da doğanın uçsuz bucaksız yeşili var. Böylece Şile kamp alanları için de birçok alternatif bulabilirsiniz..

Bu doğal güzelliklerin içinde yer yer duman görürseniz şaşırmayın. Çünkü Şile’de halkın bir kısmı geçimini mangal kömüründen sağlıyor. Yol kenarlarında muhtemelen göreceğiniz üst üste dikkatlice dizilmiş meşe odunları küçük  çadırları andırıyor. Sonra odunların üstü toprak ya da yapraklarla örtülüyor ve hava almaması sağlanıyor. Ortasından gelen ateşle içten içe yaklaşık 10 gün yanıyorlar ve böylece mangalların vazgeçilmezi mangal kömürü üretiliyor.

Şile hava durumu biraz daha karadeniz iklimi gibi düşünülebilir.. Şile gezilecek yerleri de hava durumuna göre yaparsanız daha iyi olacaktır..

Zeki Müren’in de müdavimi olduğu Şile’de köy köy gezerek nerelerde doğa yürüyüşü yaparız diye araştırdık ve dövizin alıp başını gittiği bu günlerde İstanbul’dan uzaklaşmak isteyenlere “hadi ne duruyorsunuz!” deyip önerilerimizi sıraladık:

Sarıkavak Köyü

Sarıkavak Köyü’nden başlayan parkurda 188 yılından kalan tarihi değirmen ve değirmene gelen suyun oluşturduğu şelale bulunuyor. Köyün karşı tepesinde Roma döneminden kalma kale kalıntıları var. Yürüyüş parkurunun değirmene kadar olan bölümü dereyi takip ederek, değirmenden sonrası ise Demircili Köyü’nden geçerek yine Sarıkavak Köyü’nde tamamlanıyor.

Erenler Köyü

Erenler Köyü’nden Darlık Barajı‘na doğru giden orman yolunu takip ederek yürüyüşe başlanıyor. 3 km boyunca baraj gölü takip ediliyor. Bu yoldan kuzeye giden yolu takip ederseniz Saklıgöl‘e ulaşırsınız. Ekim sonunda kestane toplanabilir.

Kutluca Köyü- Taşköprü

Gebze’nin Şile istikametindeki son köylerinden Kutluca Köyü’nde yer alan kanyonda, Roma döneminden kalma 2000 yıllık Taşköprü yer alıyor. Kanyona da bu Taşköprü’nün altından başlanıp 5 km ilerlendikten sonra Çobangeçidi Kanyonu’na giriliyor. Bu kanyon biraz zorlu olduğu için dilerseniz parkuru, Elbizli Köyü’ne çıkan yoldan ilerleyerek 9 km de tamamlayabilirsiniz.

Karamandere- Saklı Göl- Teke Köy

Parkur yaklaşık 12 kmlik kolay bir parkur. Darlık göleti kenarından ve orman içi toprak yoldan ilerlenecek yolda, barajın üstünde tesis de bulunuyor. Teke Köy’de bitecek.

Onbirgöller Vadisi ve Hacıllı Şelaleleri

Hacıllı yerlileri Karaman ilinden, Karadeniz sahil köylerindeki göçen halk gibi Manav adı verilen gruptan göçmüş.

6 kmlik yürüyüş yolu, Ubeyli Köyü’nün bitiminde Göksu-Hacıllı tabelasından sapınca, 7 km sonra Hacıllı Köyü’ne varacaksınız. Köydeki camiinin sağından inen toprak yolu takip edeceksiniz. Yokuş aşağı inerken yol sağa kıvrılmaya başladığında yolu takip etmeyip tam karşınızdaki patikadan dere kenarına daha çabuk ulaşabilirsiniz. Yürüme yolunu karşısında Ballıkayalar yer alıyor. Ballıkayalar kayalıklarına trias kireç taşlarındaki çatlaklara arıların bal yapmasından bu ad veriliyormuş. Hacıllı kayalıklarında 300 milyon yıllık trias fosillerine rastlanmış. Profesyonel dağcıların görebileceği bu fosiller, paleozoiğin canlıları ile mezozoiğin canlıları arasındaki geçiş yıllarına ait örnekler. Dereyi sağınıza alarak yürüyüşünüze tahta köprüye kadar devam edin. Köprüden karşıya geçtikten sonra, Göksu kıyısındaki kireçtaşlı patikayı takip edin. Yol ikinci defa nehirle buluştuğunda, burdan karşıya geçeceksiniz. Vadiyi yukarı doğru takip ederek şelalelere varacaksınız ve gördüğünüz il gölle göller bölgesi başlayacak. Nazlı Göl, Serin Göl, Kayalı Şelale bunlardan bazıları. Özellikle üçüncü gölette yüzebilirsiniz de. Göletin doğu tarafında ilk Hristiyan hapishanelerinden Gürlek Mağarası‘nın yerden 10 metre yukarıda ağzı bulunuyor. Doğu Roma İmparatoru Diokletianus zamanında (284-305) Şile ve civar köylerindeki mağaralar ilk Hıristiyanlara doğal bir sığınak olmuş. Askerler yakaladıklarını buradaki mağaralara hapsetmiş. 241 metre uzunluğundaki mağara 1985 yılında köy öğretmeni tarafından keşfedilmiş. Mağarada kap kacak kemikler bulunmuş. Parkur Hacıllı Köyü’ne dönerek bitiyor.

Bu bölgede endemik bitkilerin yanı sıra mavi renkli ve kekik benzeri bir çiçek olan Mercanköşk (Origanum Heracleoticum)’ü görebilirsiniz. bu bölge genel olarak kamp için ideal.

Kilimli

Ağva’nın doğusunda bulunan yürüyüş yolu 5 km olup, Kilimli Tepesine ya da Karapınar Tepesi’ne ulaşmak için Ağva Limanı’ndan Yeşilçay Deresi’nin karşı tarafına geçmek gerekiyor. Bunun için Yeşilçay Deresi’nin denizle buluştuğu noktada yer alan Liman Restoran’nın yanından 1 TL ücret ödeyerek kayıkla karşıya geçiliyor. Kayıktan indikten sonra orman yolu, kıyı şeridi takip edilerek falezleri aşıp Kilimli Koyu’na ulaşabilirsiniz.. Koyda bir tesis de bulunuyor. Dilerseniz Kilimli Koyu’nda çadır atabilirsiniz. Bu yürüyüş rotasında dev kayalar, minik koylar, doğal köprüler ve havuzlar yer alıyor. Ayrıca kıyı boyunca kayaların doğal bir heykel görünümüne şahitlik yapacaksınız. Bunlardan en meşhuru kireçtaşı kayalarının rüzgar ve dalgalarla oluşturduğu artık başı olmayan Gelin Kayası’dır. Burada gün batımını mutlaka seyretmelisiniz.

Ağva, Hititler, Frigler, romalılar ve Osmanlılar gibi birçok uygarlığın geçtiği bir yer olmuştur. M.Ö. 7. yüzyıldan kalma kalıntılara civar köylerde rastlanabilir. Yürüyüşe başlanılan noktada Roma yerleşkesinin olduğunu gösteren lahit de bunlardan biri.

Karapınar Tepe- Kilimli 

Dikbucaklı Mahallesi Kilimli yolundan da başlanabilir. 4.5 km uzunluğundaki parkur, Karapınar Tepe’sinden geri dönülerek başlangıç noktasında tamamlanabilir. 2 km uzunluğundaki birinci yürüme parkuru, orman içindeki patika yol takip edilerek Ağva’nın simgesi deniz fenerine ulaşıyor. Fenerin oradan Yeşilçay, Göksu deresi ve Ağva plajı görülebilir. Deniz fenerinin üst kısmında Ağva eski yerleşkesi nekropolü, lahit mezarlar, kapaklar, sütun başları ve başka kalıntılar görebilirsiniz. Parkurun ikinci kısmı fenerden Kilimli Restoran’a kadar olan 2 mlik yürüyüş sonrası tamalanıyor. İkinci kısımda 60 milyon yıl öncesinde oluşmuş Paleosen yaşlı beyaz kireçtaşlarının oluşturduğu farklı yapılar göreceksiniz. 40-50 metrelik beyaz kalker falezler, doğal köprü, mağara, koylar da bu parkurun bir parçası. Ayrıca Ağva’ya eskiden yerleşmiş olan Eski Yunanlar, Romalılar, Cenevizliler’e ait kalıntılar ve eski eslerin temel taşları da bu bölgeye yayılmış durumda. 14. yüzyılda bölgeye yerleşen Türkler yerleşim yeri olarak şu anki Ağva ovasını tercih etmişler. Kilimli Restoran’dan tekrar başlangıç noktasına dönebilirsiniz.

Dudu Bayırı Tepesi (Bin yıllık Ağaçlar Ormanı)- Aşıklar Yolu

2 km uzunluğundaki yürüyüş rotası, Göksu Deresi’nin doğu yakasındaki köprüden başlıyor. 600 metre Karaağaç Caddesi’ni takip ederek karşı taraftaki Dudu Bayırı Tepesi’ne çıkabilirsiniz. Yürüyüşten sonra sağ taraftaki tabelaları takip ederek Binyıllık Ağaçlar Ormanı’na girebilirsiniz. Patika yollar anıt ağaca götürecek. Sonrasında toprak yola varana kadar tepeye tırmanın ve toprak yoldan sola doğru inince sağınızda Yeşilçay Deresi yer alacak. Yolun bitiminde Karaağaç Caddesi’ne geleceksiniz. Sağa dönüp karşıda bulunan İskele Caddesi’ne geçtiğiniz yer de, 2 kmlik Yeşilçay Deresi’ne paralel uzanan Rıhtım Caddesi yani Aşıklar Yolu olacak. Denize doğru yürüdüğünüzde ara sokaklar sizi Ağva merkeze ulaştıracak.

Kurfallı Ormanı

Kurfallı Tepesi’nin yamacından ormana girilerek parkura başlanıyor. Yaklaşık 2 km uzunluğundaki parkur, ‘Küçük Ev’in solundan kuzey yönünde yokuş aşağı devam edebilirsiniz. Yolun sonunda gözlemeciler var. Karşı tepeye tırmanıp Kurfallı kumullarına gidebilirsiniz. Sonrasında ister dereyi takip ederek Göksu Deresi’nin denizle buluştuğu yeri görüp Ağva merkeze, ister başlangıç noktasına dönebilirsiniz. Küçük Ev’in kuzey doğu yönünde ilerlerseniz Nehir Boyu Caddesine varacaksınız.

Avcıkoru Tabiat Parkı

Bahar ve yaz aylarında tercih edilebilecek Avcıkoru Tabiat Parkı yaklaşık 650 hektarlı bir alan üzerine kurulmuş. Ayrıca parkta kır evlerinde konaklama da yapılabilir.

Ulupelit Köyü

Ulupelit Köyü’ndenki Yeşil Vadi tesisinde başlayan orman içi yürüyüş rotası yaklaşık 3.5 saat sürüyor ve yine aynı tesiste bitiyor.

Şile Balkaya Şelaleleri

Gebze Şile arasında yer alan Tepemanayır Köyü’nde bulunan Balkaya Şelaleleri boyunca dere kenarından ilerlenen kolay yürüyüş rotası yaklaşım 10 km uzunluğunda.. Şelale ve göletlerinde yüzülebilir.

Duraklı Kanyonu Dere Trekking

Yaklaşık 10 km uzunluğundaki dere kanyonu yürüşünde, şelalelerde yüzülebilir..

Orhanlı – Yaka

Gebze Orhanlı Köyü’nden başlayan 14 kmlik yürüyüş parkuru Değirmençayırı yaylasından geçerek Şile Yaka köyünde tamamlanacak.

Ayrıca Şile plajları için Akçakese ve Kumbaba düşünülebilir..

1 Yorum

  1. Pingback:İstanbul'a yakın doğa ve deniz kokulu kahvaltı mekanları | Gezi Kumbarası

Yorum Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.